ve ölüm gelir aklımamutlumusun orada . . . sen öldüğünde baba doksan birin kışıydı yalın ayaktım köy meydanında önce anamın feryadı yankılandı kuş kayasından ’evimizin direği gözümüzün nuru koca adam gitti’ sonra bi koşuşturmaca başladı ki sorma bende koştum neye ve niye koştuğumu bilmeden ölümü tanımadan görmeden bir çocuğun merakıyla koştum misketlerimi bırakarak ulu orta... kapı aralığından gördüm yüzün örtülüydü odayı gecikmiş bi ölüm sarmıştı imam Kur’an okuyordu başında anam ağlıyordu ayak ucunda dışarda kar yağıyordu abim dut ağacının altına oturmuş cıgara sarıyordu yüzüne acı bi sorumluluk düşüyordu yere de üç beş damla yaş... sonra bi el omzuma dokunuyor arkadaşım hasan elinde tuttuğu bi avuç misketi uzatarak ağlama ’bak bunların hepsi senin’ diyordu sen öldüğünde baba doksan birin kışıydı burnum akıyordu ödevlerim birikmiş duvarda çantada duruyordu kapı çalıyor kimse bakmıyordu sen öldüğünde baba saat dokuza on kala duruyordu sen öldüğünden beri baba artık zaman hiç geçmiyordu... |
sen ölmeden önce ölüm beni tanımıyordu.......
ben öldüğümde o da beni tanımayacak,,,
,,,