EĞRİ LALEDağların koynunda boyun eğersin Küsmüsün yüzüme gülmezsin lale Eğiliş hakkadır göğe değersin Beşer dik geziyor bilmezsin lale İncilerin saklı en mahrem yerde Duruşun dermandır içimde derde Bilirim rızayı kazanmak zor da Boş yere secdeler kılmazsın lale Yaprakların el el olmuş açılmış Dergâhında güzelliğin saçılmış Sonbahar sanada hazan seçilmiş İlkbaharla açar solmazsın lale Gözünün altından hurmana bakar Sezmiş güzelliği huşuyla akar Her nereden baksam mevlaya çıkar Zikirsiz bu denli dolmazsın lale Fısıldar rüzgârla geçen günleri Dünyayı dolaşmış meğer ünleri Hırsızlar çalmasa o düğünleri Avrupaya gelin olmazsın lale Tanır laleleri lale Tanır’ı Tanıdı bahçede buldu onuru Marabuz, Topaktaş bitiş sınırı Bağlar memlekete salmazsın lale O da bülbül gibi hasrettir güle Sessiz çığlıkları bestedir yele Açtıkca can vermiş şu bizim ele Küs olsan Afşin’de kalmazsın lale Dağların doruğu himaye eder Topraktan gelenler toprağa gider Bahçeni süslemiş kam ile keder Ah etmiş ahları almazsın lale Dedikçe derdini destana döner Solar yıldan yıla acısı diner Kim bilir bu yangın ne zaman söner Mevlayı andıkça ölmezsin lale Vedalar dönerken Kalender olan Güzellik ruhtadır gerisi yalan Boyun eğmek imiş dünyada kalan Saklanır gündeme gelmezsin lale 17. 04. 2011 Haşim Kalender |
Saygılarımla