.....Ayrılık meltemlerinin estiği şu günlerde son/baharı özledim.....
yaprakların sararması güzlerin güneş gibi yansımaydı gülüşün oysa kayboluşların zamanı durdurmanın bir anlamıydı anladım yaklaşan vakit derin sessizliğin soğuk kış günlerin başlamasıydı odam buz tutmuş,yüreğim tarumar olmuş yaralı ceylan gibi bir odadan bır odaya savruluyordu rüzğarın şiddetini arttırmasıyla sararan yapraklar tel tel dökülüyordu evet işte bu gece bu gece hiç bitmeyecek ve unutulmuyacak sahnelere imza atacak gözyaşlarım tsunaimi dalgaları gibi dagılıyor alabora olan yüreğim çernobil gibi sarsılıyordu nerdesin gönlümün virane yangını alev gibi tutuşan yüreğim ellerine hasret kaldı gözlerinin gözlerimin temasında buluşmasını özledi resmin duvarda bakışların şimşek gibi yüreğimi kavurmakta iken sen beni bıraktıp ta gittin gittin vefasızca
biliyorum ki kaç gece daha sensiz sabahlıyacağım ve kaç gece daha güneşsiz yarınlara uyanacağım oysa ki; sensiz buz tutan yanım senden sonra hiç olmuyacak olmuyacak..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ayrılık rüzgarları.. şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ayrılık rüzgarları.. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Özlemek diye anlatılan bir hikaye mi yoksa vurgun yemiş balıklar misalı bir sola bir sağa savrulmak mı... ''yakmaya çalıştığım bir ateşin altına üflemek kadar zor seninle beraber olmak ve yanmayan bir sobaya odun atmak kadar kolay'' böyle demiştim bir şiirimde okuyunca eseri böyle bir not düşmek geldi içimden... Ayrılık meltemleri yüzümüze tokat gibi çarpmıştır şüphesiz ve gönlümüz binbir acıyla yaşamıştır zaman içinde... Kendimizi anlatmak istediğimiz ama anlatamadığımız çok an olmuştur an içinde ve kimse değil biz bile kendimizi anlayamamışızdır... Bu eser sizin yorgunlukla ve acıyla mücadelenizin eseri kendinizi anlayabilmenizin mührüdür kanımca .. Her mısra için tebrik ederim SAYGILARIMLA İSMAİL YILMAZ
gönlümün virane yangını alev gibi tutuşan yüreğim ellerine hasret kaldı gözlerinin gözlerimin temasında buluşmasını özledi resmin duvarda bakışların şimşek gibi yüreğimi kavurmakta iken sen beni bıraktıp ta gittin gittin vefasızca
Hoş geldiniz buruk bir hazan mevsiminde hüzün senfonisi ile geldiniz. Bilirim yalnızlığın ne denli burukluğunu ve içimde hissettim bir an. Dilerim sanbaharda mavi düşlere yelken açarsınız.. selam ve sevgilerle..
İlkbahar'ın son ayında, ilki ve ondan sonrasını yaşamadan Sonbahar'ı özlemek midir, yoksa sonda baharı özlemek ve beklemek midir bilinmez.Son bilinenlerde bahar tazeliğini ve canlılığını özlemek, onu yaşamda yeni bir başlangıç olarak görmek ve kabullenmek ...Güz soğukluğunda yansıyan güneş, yaprakların daha da sararmasına neden olur.Gözetler durursunuz her gün altından geçtiğiniz ağaçlarda azalan yaprakları.Üzerine basmaktan çekinirsiniz ve bir gün baktığınızda o son yaprağın da düşüp, kaybolduğunu hissedersiniz.Buz kesilirsiniz.Tümden kaybetmenin hüznü içinde Eylül sarısı saçları ve günleri arar durursunuz.Yoktur ne çare.Panjurlarda ki ses meltem değil fırtınanın isyanıdır gidişe.Yağan, Nisan yağmurları değil, gözlerden dökülen kar erimeleridir.Gitmeler her ne kadar vefasızca olursa olsun gözlere çöreklenmişse hayali bakılan her yerde görülen O'dur.Derin derin bakışları mermi gibi işler yüreğe...Deler de geçer...Güneşsiz sabahlara uyanmak... Paramparça, üzgün, hüzünlü bir yüreğin çağlaması olmuş şiir.Yaşanmışlıklara dair ince bir sitem... Aynı hüznü paylaşarak okudum. Kutluyorum.
biliyorum ki kaç gece daha sensiz sabahlıyacağım ve kaç gece daha güneşsiz yarınlara uyanacağım oysa ki; sensiz buz tutan yanım senden sonra hiç olmuyacak olmuyacak..
iyi akşamlar aramıza hoşgeldiniz, güzel şiirnizi yürekten kutlarım.
Her mısra için tebrik ederim
SAYGILARIMLA
İSMAİL YILMAZ