)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-158-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………………..
Bulunur Dünyalıktan halim sorar bazısı Bizde sim yerine emraz bulunur Böyle imiş alnımızın yazısı Elde santur keman ya saz bulunur Sanma ki aşıklar beyhude gezer Eloğlu ariftir adamı sezer Harabat ehliyiz bizde sim u zer Ne kışın bulunur ne yaz bulunur Mirati kıssadan hissedir pendim Şimdi bir kimseye inanma kendim Fikirsizlik bendi kendi efendim Zamanede adem pek az bulunur ________________________________________ Kalecikli Mirati© …………………………………………………………………. 1809-1884. Kalecik’te doğdu. Asıl adı Mehmet’tir. Yaşamına ilişkin veriler tam bir kesinlik taşımamaktadır. Kayıtlarda bulunmamasına karşın iyi bir eğitim aldığı kabul edilmektedir. Mirati’nin, mahlasını Vasfi Şeyh Tekkesinde hizmet ettiği dönemde aldığı varsayılmaktadır. Zileli Ceyhuni, Tokatlı Gedayi, Osmancıklı Kadriya, Gayreti, Çankırılı Kemali gibi kendi döneminde yaşayan birçok tanınmış aşıkla görüştüğü, birlikte deyiştiği bilinmektedir. Ayrıca aynı mahlaslı Tosyalı bir aşık daha bulunmaktadır. Kalecikli Mirati’nin Tosyalı Mirati’yi bir atışmada yenmesinden sonra bu mahlası yalnızca kendisi kullanmayı sürdürdü. Şiirlerinde aruz ve hece ölçülerini kullanan Kalecikli Mirati, bazı araştırmacılara göre son yılların geçirdiği İstanbul’da öldü ve Tavukpazarı çevresinde toprağa verildi. Şiirleri çeşitli yerlerde şiirleri aktarılan Mirati’ye ilişkin İhsan Ozanoğlu’nun »Kalecikli Mirati« (1940) ve Hayrettin İvgin ve Ali Esat Bozyiğit tarafından hazırlanan »Kalecikli Aşık Mirati«, (2004) adlı kitaplar bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-158-)(-)(-)( Aşığa kalkıpta mal mülk sorarlar Aşığın zengini çok az bulunur Onun zenginliği gönül köşküdür En büyük sermaye bir saz bulunur Halkın dertlerini hep derdi bilir Onların sözcüsü ve sesi olur Gerekse baş verir bu yolda ölür Çok iyi gözleyen bir göz bulunur Aşığın sözleri taştan ağırdır Sözden anlamayan kördür sağırdır Öyle bir taşlar ki dokuz doğurtur Her yerde her zaman bir söz bulunur Karşıdan karşıya bir taş atarlar Sanırsın meydanda güreş tutarlar Yeri gelir bir birine çatarlar Elinde her zaman bir koz bulunur Ders veririr her sözü güzelden yana Geçici durak der bu koca hana Gönül gözü ile bakıp insana Yaraya serpmeye bir tuz bulunur Severse yürekten ciğerden sever Sevdiği güzeli her zaman över Başkaca güzeller gelsede kovar Aşık sevdasında bir iz bulunur Gönül ehlidirler hiç kalp kırmazlar Başka çiçeklerden bal da dermezler Lüzumsuz gibi de iflah olmazlar Mahlasta, adın da, bir giz bulunur Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
selam ve dua ile