GİDİYORUMBilemedim sorup durduğunuz bilmeceleri. Tuzak suallerinize, en yenilir cevapları sundum. Anlaşılır dilimle, basite indirgendi cümlem. Yoruldum, gidiyorum... Su-i zan ettiğiniz zaman, hüsnü zanla düşledim sizi. Konuştuğunuzda birbirinizin hakkında; Kardeş eti yenilmez dedim. Yoruldum, gidiyorum... Bir yanım nefsime okadar bağlıyken, Diğer yanım taş toprak savuruyor terbiyesize. Nefsim hoş görüyor sizleri, ben daralıyorum. Yoruldum gidiyorum... Şimdi çiçek açar ayvalar, çilekler güneşi selamlar gelip giderken. Guguk kuşu dağdan nida verirken, bülbülüm meskenini gülistan eyler. Kirlenmişim temiz sadığım suları üstüme dökerken, pus düştü üstüme. Yoruldum gidiyorum... Kadife sesli bir müezzin bu salâ yı veren. Gözlerdeki yaş; söndürebilmek için içlerdeki ateşi. Geride bırakılırken eş, dost ve kardeş Son haklarınızı fedaya salın helâl ederken. Yoruldum gidiyorum... Yükleri kambur ederken belimi zalimliğin, Sırtında taşıyanlar, ağırlığımdan bahsediyorlar, İncecik adamdı, ne olmuş buna diyor en solda sigara içen. Yoruldum gidiyorum... En yakınım giremiyor, en son uzandığım yere. En sevdiklerim, konuşamıyor ilaçların yüzünden. Hiç bilmediğim bir hoca okuyor mülk suresini. Yoruldum gidiyorum... Tahtalar numaralı, kolayca kapatılıyor güneş. Toprak, bu denli kokmamıştı, ciğerim nefese hasretlik çekmedi böyle. Birer kürekte benden atın, benim üstüme... Elveda denilip giderken dünyanın kapısından, Merhaba diyerek girebilmek umuduyla en sevgilinin huzuruna. Rabbim, rahmet eyle tüm kullarına... Ölüm haktır, ve dönüş muhakkak ki O^na dır. |