BİR SİNSİ ÖLÜM
Bu koca şehrin
ücra bir köşesinde bir ocak söndü, yanmamak üzere bir daha, o birisi tanıdık, o birisi iş arkadaşı, o birisi baba, o birisi aile, şimdi olmayan. Bu şehrin akşamlarından bir akşam, hayallerini yatırdılar gecenin koynuna, ama o gece, masum degildi, o gece, pusuya yatmış bir kalleşti, akşam üzeri uğurlamışlardı dostları, öylece uzanmışlardı ortalığa, saga sola,sere serpe, bir baca zehrini kusuyordu odaya sinsice, ince bir zehir soludular sabaha kadar deliksizce, uyanamadılar yeni bir güne, gün öglendi, farkedildiler, oysa evin, sönmeyen lambaları, avazı çıktığınca bağıran televizyon imdat diyordu, kimse duymuyordu, ancak, kimisi için artık çok geçti, hayat, avuçlarının arasından kayıp gitmişti, bir ana,iki yavru hayata veda ederkan, bir baba ve bir oğul yenik düşmemek için ölüme, direndiler, direniyorlar, hayata tutunmaları, yaşamı kazanmaları temel dilegimiz. Her şeye rağmen hayat güzel, yaşamak güzel, nefes almak herşeyden güzel, birde yaşanmasa bu acılar..... 26/04/2011/soğanlık/Kartal/İST.///Metin GÜRSOY/08:50.. NOT:Bu şiiri talihsiz bir kaza sonucu aile üyelerini kaybeden mesai arkadaşım Recep APTİOĞLU anısına yazdım,kendisi ve oğlu hala hayatta kalma mücadelesine devam etmekteler.Kaybettigi yakınlarına allahtan rahmet ve kendilerine de acil şifalar diliyorum. |
sevgı ve saygılaırmla...