Kasım ‘ın Yan Bahçesi
14.11 2009 / 06:08
Ben, sevmem çaresizliğin etrafında oyalanmayı! kararsızlığın yok olması tarafında hemfikirim, kasımdan yana.. beni sorarsan: kasımlardayım.. işim gücüm yok bugünlerde, uğraşıyorum şimdilik miskinlikle. kasım bahçelerinde buluşup; tutuşturuyoruz el ele alevleri, bakarak gözlerimizin içerisine. güneşi yakan, ışıltılı bakışlarından korur; Kasım aşkının merhemi sürüyorum korunaksız, sancılarımın üzerine sabahı karşılarken, elinde tüfeği ile Aralık.. bir avuç dolusu hımbıllığın, tohumunu serpiyor yine, üzerimize aşk.. sadece bu kasımda, şikayetsiz ve çaresiz kalarak can sıkıntısından çöküyor, veda’nın sisi bahçelere.. sadece on bir ay’a mı? kasım kadınlarına da yakışır gamzeli yüreği ile; pembe yanaklı aşk; kırmızı dudaklı tutku, basar düşüncesizlikle eteklerindeki ziline. çitten serice atlayan koyunları sayarak devam ederken, sayma sayılar şaşırtır başlangıçtaki sıfırı! doğal sayıların doyasıya sıra hakkını yer, etraf sıfırdan geçilmez, bir türlü sıfırdan öte geçemez uykulara dalışları… kıvılcımın gözleri, kasımda da yakar kadının, ertelenen yarım ve geç kalmışlarını.. bana, ben sevmem deme! seversin, dilin boşboğazlıklarını. sus! söyletme beni.. bende görüyorum işte, senin gibi net her şeyi.. aralıkların bahçelerinde hayatın merdivenlerinde otuz yedilerin dinlenişlerini senem Erdem |