Umutsuzluktan Öte…Umutsuzluk doluyor duygularıma, inceden inceye. İsyanım var şimdilerde, insafsız gecelere. Gündüzün ıstırabı bitmeden, Uykular bile umutsuzluklara kurban oluyor vahşice. Yüreğinin kim için çarptığını ah bir bilseydim, Girmezdim çıkmaz sokakların derinliklerine. Ruhum karanlık bir tünelin umut dolu çıkışlarına koşarken, Çıkışlardaki uçurumların farkında bile değildi. Umutlar ve uçurumlar birbirine arkadaş olurken, Kulaklarımda ismin sinsice yankılanıyordu. Fırtınalı denizin dalgalarında kalan umutsuz bir gemi, Karanlık kıyılarda umuda koşarken, Önüne çıkan sivri kayalıklarda, Ölümle yaşam dansına çoktan merhaba demişti. Köpüren dalgaların gürültüleri, Umudun, umutsuzluklara dönüşünün iniltileriydi. Yaşadığım aşk, Kayalıklarda parçalanan bir gemiden, Sularda kaybolan umutlardan bile çok, Umutsuzluğun pençesinde kıvranıyordu. Yoksulluğun penceresinden yüksek konakları seyrederken, Gelecekten umudunu kesenlerin duygularında, Sevgi denen güzellik, can çekişiyordu. Bir gün bu konakların bahçelerinde açan çiçeklere dokunmak, Yoksul için, imkansızlığın ötesinde umutsuzluğun adıydı. Umudun tükendiği kışın ayazlarında, Umutsuzluk ateşiyle yürekleri yanarken, Yoksulluktan kurtulmak, sonsuzluklarda bir adresi gösteriyordu. Ben, Ne yoksul kaldım, Ne sonsuzluklarda zenginliği aradım. Ben bu aşkın açmazlarında, çok ama çok yoksul kaldım. Umutsuzluktan öte sonsuzluklarda, Hayal aleminin gölgelerinde umut aradım. Zaman, hızla akıp giderken, Kimileri için saniyeler saatlerden, hatta günlerden uzun oluyordu. Benim için zaman kavramı anlamını yitirirken, Yüreğime düşen aşk damlaları, derin izler bırakıyordu. Büyük umutlarla göz göze geldiğimiz o anlar, çok gerilerde kalsa da, Ben hala umuda yolculuklardayım. Her saniye, her dakika beklemek yok mu? Gökten düşen yağmur damlalarını saymaktan zor gelmekte. Tüm benliğimi saran umutsuzluğum, içimde bir volkan oluştururken, Yanan yüreğim ve üşüyen bedenim, Aşkın, bir candaki tezatlarıydı. Umutsuzluktan öte, Gerçeklerin manası, hayal alemindeki gölgelerin adıydı. Gölgelerin karanlığında aydınlığa ulaşmak, Beyaz elbiseler içinde sonsuz yolculuğun başlangıcıydı. Var olmak ve yok olmak kimileri için bir anlam taşımış olsa da, Benim için anlamını çoktan yitirmiş bir kavramdı. Umutsuzluğun sancıları altında kıvranırken bedenim, Umudunu kaybeden duygularım, karanlık zindanlara mahkum oluyordu. Gölgelerin karanlığındaki aydınlıklara ulaşmak, Sonsuzluklarda bir adresi gösterirken, Ruhum, var olmak ve yok olmak arasında bocalıyordu. Mehmet Macit 17.01.2011 |
Okuyarak ve severek gönül dolusu dileklerle paylaştım...
Kutlarım…
........................................ Saygı ve Selamlar.