3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
838
Okunma
Seni
Kuru fasülye pilav gibi sevmeli
Ama bilmeli
Soğan gibi yaksa da hasretin içimi
Sabretmeli
Aslına bakarsan
Aslolan soğan tadında sevebilmek seni
Seni soğan tadında düşlemeli
Ne denli dayanılmaz da olsa yokluğun
Mücadele etmeli
Seni
Acı soğan gibi sevmeli
Sembolu etmeli acı soğanı yokluğunun
Şahidi etmeli yokluğunda düşülen halin
Mührü etmeli çekilen acının
Bir de yarım ekmek bulmalı yanında
Hayalini de alıp yanına
Bir güzel yemeli
Ekmek şarap sen ve ben diye başlayan
O meşhur şiiri
Ekmek soğan sen ve ben diye değiştirmeli
Bir de sabahın dördünü eklemeli yokluğunun yokladığı anda
Seni düşlemeli
Domates biber patlıcan diye başlayan şarkıya
Soğanı da eklemeli
Halil İbrahim sofrasına icazet etmemeli
Elinin tersiyle itmeli her nimeti
Baklavayı,soğuk ayranı,kuzu çevirmeyi
İtmeli her nimeti
Bir acı soğan almalı; yanına da bir yarım ekmek kesmeli
Sabahın dördünü beklemeli
Sevgili
Acı soğan tadında sevmeli seni
Soyarken ağlamalı
Acı çekmeli
Çekilen her acı sana yaklaştırmalı
Her sabahın dördü kavuşturmalı
Güçlü olmalı
Acı soğan kadar değersiz de bulsan
Acı soğan gibi burun kıvırsan da bana
Hatta sevimsiz de olsam acı soğan gibi
Beklemeli
Seni
Sevmeli
Kırlarda kelebek avlamak gibi sevmeli
Bir bebeğin meme isteği gibi istemeli
Bir kaçağın sıla hasreti gibi düşlemeli
Bir anne gibi sakınmalı seni
Bir ağabey gibi gözetmeli
Seni
Acı soğan tadında sevmeli
Acı da çektirse yokluğun
Acı koysa da uzaklığın
İmkansız da olsa aşkın
Sabretmeli
Düşlemeli
Acı soğan tadında seni