YOLLARA AĞLADILAR…
Yollar yollar…
Uzun uzun yollar, Yâri yârenden, Canı canandan ayıranlar. Bıraktılar, baktılar, aldılar… Yollara yollara sordular, sordular, Kaldılar, kalakaldılar… Cevap yok uzaklardan, Kardeş oldular yalnızlıklan, Çıkamazlar karanlıktan. Yollar, yollara baktılar, Baktılar ağladılar, Baktılar bıkmadılar… Artık kulaklar ezanda, Gözler mezarda, Son günde de olmayacaklar, Yârlar Fizanda… Beklediler bir ömür, Baktılar yollara, Yollar baktı bunlara. Beklediler her an, Ağladılar onlara. Baktılar ağladılar, yollara yollara… Anlamadılar, Anlamadı, yol da, hava da, su da. Onlar da sustular, Hep baktılar beklediler, Baktıkça beklediler, Bekledikçe ağladılar, Ağlayıp ağlayıp anlamadılar. Ömür geçti bakmaklan, beklemeklen, Ne ağlayan anladı sebebini, Ne de uğruna ağlanan. Varmıydı ki haberi, Kör ettiği gözleri, Varmıydı ki onlar, beklenenler, bakılanlar? Olsa da olur olmasa da, Ağlayan ağlamış, bekleyen beklemiş, bakan bakmış, Onlar varsa da olur, yoksa da… Aşıkına ağlayan maşuk, bekler mi karşılık? Ne yâr umurunda, ne yâren, Maşuk işte, varsa da, yoksa da Ağlayan, bakan, bekleyen… |