YUMUŞAK FIRÇA!
-Öylesine değişti, bozuldu ki şu zaman
Kimi övsen ânında giriyor havalara Diyorsun; ’şiir güzel, senin kalemin yaman’ Soyunuyor boyunun on katı dâvalara Pohpohlarsan sevinçten keklik gibi sekiyor Eleştirirsen hemen kılıcını çekiyor- Şairim demiyorum, yirmi yıllık çırağım Senin taşların bana çölde bir kum tânesi Dersen; ’ben en büyüğüm, herkesten çok ırağım’ Kapılarını açmaz hiç bir gönül hânesi Elinde ipek varken sen çul kilim dokursun Kendi yazdıklarını yalnız kendin okursun Boşuna çırpınırsın bana hiç bir şey olmaz Genç bir yetenek solar, bundan duyarım kaygı Sözlerinle incir’in bir çekirdeği dolmaz Biraz tevazû göster, biraz insana saygı Bak kardeş! Atışmaya yanlış adam seçersin Bu kafayla gidersen kendini zor geçersin Kimse selâm vermezken ben sana sâhip çıktım Sen büyüklük tasladın ve başlattın savaşı! Ne arkandan konuştum ne yivli kurşun sıktım Yumuşak bir fırça bu, taşların en yavaşı Şimdi bunun üstüne yazacaksan taşlama Tek ricam sözlerine hakaretle başlama . |
Kutlarım hocam;
saygıyla...