İsa Hemiş'e (saflığına dâir)Hey! gidi hemişlerin isa ‘sı Sen kalk! gel “el-ücra ‘dan istanbul’lara Okumak sevdasına,ekmek kargaşasına Olacak iş’mi? bu! Giresun,samsun,bartın, istanbul Ve sükut-u hayâl Elini sallasan hoca’ya değer,senin neyine Ne cami’ye namaza,ne ölü’ye mevlid’e gidersin Ceb’i deliğim! Öğretmen’likse hak getire, Paran var mı? malın var mı? makam’ın,,,,,,,, Çok iyiymiş,saygın,dürüst, sevecenmiş,,, Geeeç bunları hemiş’im geç! Neyine senin kitap! larla boğuşmak! Sen mi? bitireceksin dünya’nın işini! Aşk varken şiir varken gezip tozmak varken Sevda’lara doyamadan? Bir”merdum-i dide’ye zebun olmak”mesela Doyasıya sevmek sevilmek doyasıya Ve karışmak çoluk çocuğa Bir lokma ekmeği paylaşmak hatununla Başka beklenir ki kahrolası hayattan. Küçücük hayallerimizden başka. Varsın sezar’lar yıkılsın, Brütü’ler kanlı hançerleriyle sinsice pusu atsınlar! Avlansakta avlayanlar utansın! Hayat böyle işte hemiş’im Avlayanlar ve avlananlar Alem’in keyfi yerindeymiş! tuzu kuruymuş! bizim ki yaş ! Varsın olsun! Ego’izmin zirvesindekiler sürdürsünler tırmanışlarını, Biz beri’yiz “hafazanallah”! Kara kaplı açıldığında! herkes susacak! Kanlı gözlerden eser kalmayacak’ Herkes yerini alacak birer birer Sezar’lar,brütüs’ler………… |