sesinle düş münzevi karanlığımdaki şems ol gel cancağızım.zaman hangi baharda olursa olsun sev beni cancağızım hicranın girdabında olsa da gönüller vur beni yüreğinin kıyılarına hamlığıma mısralarıma aldırma sen. sana dair nice özlem yanığı cümleler birikti yüzümün kurak coğrafyasında hiçliğim yokluğun sesinle düş münzevi karanlığımdaki şems ol gel cancağızım. pembe perdem zemherideyken sen gece karası gözlerinle baharım oluyorsun kendime biçtiğim kara bir kefen beyaz karanfillerle doluyor çek beni Şems"in kutsallığına. yüreğindeki tüm mucizeleri savur göğsümün bozkır yamaçlarına seccademde kurumaya yüz tutmuş kırmızı güllere uzat nefesindeki ab- ı hayatımı bağırmasan da olur dar-ı acunuma fısılda yeter kulaklarıma. olur olmadık gülümse bana can sızım lale pasajında aradığım sen sin hicran imkansızlığıma. susadığım yeter avuçlarına sunduğum küçük kızın akıt dilsiz yüreğime. senli cümlelerim dökülsün gece karası gözlerinden. ab-ı hayatıma gurûb eden özlem yanığı düşlere inat sokul ben kokan güllere bakır rengini saran bulutlara maviliğine bırak cancağızım içimde susturduğum bayram sevinçleriyle bırak. rengarenk balonları maviliğini ver bana can sızım. giyineyim sonra. sokak sokak dolaşayım. seni anlatayım her bir mahlukata. avuçlarımdan sızan şizofrenik intiharlarına inat sen yüzündeki Hz. Bahaullah"ın bahçelerini bahşet kabuk bağlamış yaralı mora bürünmüş dudaklarıma. yalpalayan sesimi tut sesinle cancağızım adressizliğimin boşluğunu varlığınla kapat suskunluk safındaki küçük yüzümü gözyaşlarınla sil can sızım suskunluğumun her bir zerresinde avaz avaz seni anan bendeniz tükettim dudaklarımdaki senli cümlelerimi seslenişimdir sanadır vefalı yâr gelişim sanadır cancağızım aldırma sen yürek kalemin tenhalığına hicranın kıl gibi ince yaşamağını ellerimle yırtıp gece karası gözlerinin sabahında kavuşacağım sana. ellerimde vuslata yeşeren filizler avuçlarımda Marmara"nın tuzlu gözyaşı gözlerimiz gözlerimize kavuşacak o an. deniz maviliğine doyacak akşamın kızılığı işte o an kirpiklerine uzanacak susuzluğum. kana kana içeceğim yüreğinin bana vaat edilmiş gece karası gözlerini yırtacaksın suskunluğumu. gelincikler toprağı yarıp maviliğine ellerini uzatacak. bi düşün cancağızım Musa’nın asasını vurduğu yerden “ güller “ inkişaf edecek duaya duran avuçlara.. Arala beyaz duvaklı perdeni. müsvedde kağıtlara bıraktım hiçliğimi bir bülbül gözyaşlarını bıçaklamaktadır gülün dudaklarını yavaşça yüreğini yüreğimi koyasım cancağızım kat beni kendine Şemsle başlar nufüsum. mühürledim kalemimden hicrana anan her bir cümlemi adressizliğindeyim. içi boş bir kalabalığın içindeyim. yorgun sabahların koynunda. Yusuf"un sabır kuyuların dibindeyim. seccademe sirayet eden küçük gözlerimin lâfzı vurulsun yüreğimin.. gayri ben yokum sende yaşarken cancağızım. “ seninim “ gayri. öldüm. öldüm. benliğimin sonunu vaftizlerken aslında ben sana doğuyorum can sızım “ Bir gülü tenesi olsa da sevgin mahrum etme beni cancağızım.” gordion 14/04/20011 |
kutlarım, her zaman ki gibi etkileyici bir dil kullanılmış şiirde
sevgi ve saygıyla...