YalanHiçbir hüner bulunmazken özünde Birçok ferman hüküm olur sözünde Dostunu bırakır yolun düzünde Halleri perişan eden, yalandır. Dilde başka, halde başka görünür Çakaldır aslan postuna bürünür Onunla ancak belaya yürünür Yolları perişan eden, yalandır. Herkesten önce parsayı aparır Hakkı bırakır zerreye taparır Gülden yaprağı goncadan koparır Dalları perişan eden, yalandır. Kur’an ile yaşamadan erenler Gönül gözü kör, görmeden görenler Dost olmadan, dost rızası verenler Elleri perişan eden, yalandır. Kahpe yaşar anlamaz ki yağızdan Haramla bedene girer boğazdan Hiçbir zaman doğru çıkmaz ağızdan Dilleri perişan eden, yalandır. Derdi, marazı kedisine, çıkar Çıkarı için, babasını yakar Vatana, Millete nifakı sokar İlleri perişan eden, yalandır. Serdar, has olan doğruya koşmandır Yalanla kalkan, yatsıya pişmandır Yalan söyleyen, Allah’a düşmandır Kulları perişan eden, yalandır. |