VAROLUŞUN ANATOMİSİ....BİR AŞK..VE....
aldı rüzgar özümü,savurdu zerre diye,
sıvasın topragından, başka diyara sürdü. ahmedin bedeninde saldı başka diyara, adım,adım gezdirdi, gurbet diye hücremi. sonu sana gelm ekmiş, adı kader olsada. aç yatırdı geceler, soguk ayazlarında, kırmadı ışıkları, hep gelecek var diye. bir okul şapkasının altında belirlendi, kalemler yazdı seni, derslerde işlenen sen. sonu sana gelmekmiş, adı kader olsada. yırtık ayakkabının donduran soğuğunda, sabahata rastladı, soğuğun şafagında, hep donarken sogukta,için için ısındı, sabahatın gözünde yavaş,yavaş büyüdü, sonu sana gelmekmiş, adı kader olsada. ondört olan yaşları, onb eşe devirirken, gözlerinin yolları birleşm eye başladı. onaltıya gelirken damarları çatladı, aileler yok dedi, karşı çıkıp, set çekti, evlendiler,sonun da adı kader olsada. yıllar geçti aradan bir sıcak agustosta, rüzgarın savurduguı öze gidiş b aşladı. ahmedin belindeki su, bebek olup canlandı, agustos haftasında,selam verdi dünyaya, eline dogdu bu ten,adı kader olsada. yıllar yılı ugraştı, çalışıp ve okudu, yine rüzgar savurdu, attı başka yerlere, yalın ayak, açbeden,topraklara savruldu, her nefeste bir koku,hep peşinden koşturdu, kader,sana yazdırdı anlımdaki yazımı. yıllar geçti, ateşi hep yandı hiç sönmedi, yürekteki ateşi, ismini hep söyletti, anlındaki çizgiler,gittikçe derinleşti, dudakları çatladı, susuzlugu bitmedi, kader sana çevirdi,hayatım çizgisini. sen, isimsiz belirsiz,yıllarca hep var oldun, kimdin,neydin bilinmez,her gece hep var oldun. saatin tiktakları üst üste gelince de, sendin çıkan önüme,sonsuz ışık seliyle, kader seni yazmıştı anlıma çizgi diye. saatler, saatleri kovarken son hızıyla, saatler son gecenin sensiz vururken seslerini, nihayet sona erdi, topragın feryatları, can, c anana kavuştu, bir, gece karanlıgında, adına ne dersen de, ister kader, vuslar de, döküldü gökyüzünden,yılların hasretleri, dindi toprakta acı,başladı bir teb essüm, yıllar sonra toprakta tutunan bir damla su, gebe kaldı tohumdan, topragın yüzü güldü, sevincinden agladı,yüz sürerken topraga, toprak, tohumu verdi,bin acılar içinde. nihayet ben aglarken topragın yüzü güldü, caddeden sokaklara dogru sesler döküldü. |
saygı ve selamlarımla.