ALABİLDİĞİNE
Göz alabildiğine bir uğraş ve telaş
Aman kardeşim ALLAH yolunda savaş İnşallah geçecek acısı bir gün yaranın Tedavisi olsada uzun ve yavaş. Elbette duracak durmaz sandığın Layığını bulacak vesvesesine kandığın ALLAH tır hüküm ve hikmet sahibi Olmasın ondan maada taptığın. Herşeyden ziyade onu sev Herşeyden çok ondan kork Onu sevip ondan korkanlar İki cihanda zengin İki cihanda korkusuz İki cihanda tok... |
Herşeyden çok ondan kork
Onu sevip ondan korkanlar
İki cihanda zengin
İki cihanda korkusuz
İki cihanda tok..."
Sami Arslan
Tebrikler Can Dost Kalem.Yüce Allah'ı bize, hep korkulması gereken bir Yaratıcı olarak, tek yönlü anlatmaya çalışmış büyüklerimiz,etkili ve yetkililerimiz."Allah şöyle yapar,böyle yakar" vb...Eğer önce O'nu sevmeyi ve niçin sevmemiz gerektiği bizlere öğretilseydi,Allah'tan korkmamıza hiç gerek kalmazdı.Çünkü insan,korktuğunu pek sevmez,sevdiğinden saygısı ve sevgisi gereği korkar.Suçu,günahı olmayan biri, Gerçek Adalet Sahibi'nden neden korksun ki ? İhlaslı yüreğine ve kalemine sağlık Can Dost Kalem.İlk tam puanla selam ve sevgiler Sami Can...
İYİ DÜŞÜN
Fizikötesi ilme şöyle bir göz atınca,
İlm-i Azâmı buldum sübûtu sıfatınca.
Kâinat toz,dumanken; O'nu buldum merkezde,
Boşa uğraşılmasın,böyle bilsin herkes te.
O'nun özü özünde,ilmi sözünde saklı,
Beyin çözemez sırrı,boşa zorlama aklı.
Yedi kat gök üstüne Arş ve Kürsî kurulmuş,
Levh-i Mahfûz üstüne takdir mührü vurulmuş.
Yazılır günah,sevap; ne fazlası,ne de az,
Çünkü belge ortada,edemezsin itiraz.
“Kaderde vardır” diye,vazgeçme,düşün biraz,
Hafifletici sebep, “insanlık”,bir de niyaz.
Bin teşekkür edersin,ikram yapan insana,
Bir tek şükür değmez mi, binbir çeşit ikrama?
Nizamsız oldu sanma,koskoca kâinatı,
Tesadüf geldi sanma,bu yüce mahlûkâtı.
Aldanma doğup batan gece-gündüz faslına,
Sonunda koca evren geri döner aslına.
Sanma ki yüce dağlar hep kalacak yerinde,
Atılır pamuk gibi meçhûl günün birinde.
Güneş,Ay ve yıldızlar bir mum gibi sönecek,
Zâhirdeki her nesne evveline dönecek.
Koca evren dönecek içi boş bir fânusa,
Her şey kontrol altında,hiç mahal yok kaosa
Herhangi bir noktaya konulacak yumurta,
Bakınca görülecek her yerden uluorta.
Sûr'a ilk üfleyişte,herbir şey silinecek,
İkinci üfleyişte ölenler dirilecek.
Sonsuzluk boyutunda bir Mahşer kurulacak,
Bu alan istisnasız,insanlarla dolacak.
Her şey hassas dengede,bir mizân kurulacak,
Eğer ölçü kaçmışsa,hesâbın görülecek.
Ya sağdan,ya da soldan karneni alacaksın,
Ya pişmanlık yüzünde,ya mutlu olacaksın.
Seçtiği yola gider,herkesin belli yeri,
Ya Cennet'te bir bahçe,ya da Gayyâ Çukuru.
Hatâ yapmamaya bak,iyi oyna rolünü,
Yoksa kendi kalene sen atarsın golünü.
Uyan “insan” kardeşim,hiç gerek yok telaşa,
Olmayacak sandığın günler gelmeden başa.
Nazım İNCE
Sübut-u sıfat:Allah'ın varlığının şüpheye ve guruntuya meydan vermeyecek şekilde açık ve net olan özelliği.
İlm-i Azam:En yüksek,muazzam ilim.
Arş:Göğün en yüksek katı.
Kürsi:Arşın merkezinde,Allah'ın her şeyi başında yönettiği makam,kürsü.
Levhi Mahfuz:Allah tarafından takdir edilmiş şeylerin yazılı olduğu muhafaza levhası.
Mizan:Mahşer günü,iyi veya kötü amellerimizin tartılacağı hassas ve manevi terazi.
Sur:Mahiyeti bilinmemekle beraber,kıyamet gününde Hz.İsrafil'in üfleyeceği bir çeşit nesne,boru.
Gayya Çukuru:Cehennem'in en derin yeri.