Çocuk AnnelerÇocuktum daha anne olduğumda. Sevmeye zamanım olmadı. Gülmeyi unutalı kaç yıl oldu kim bilir. En son at üstünde gülmüştüm. O da ata bindiğim içindi, Gelin olduğum için değil. Bir oyundu sanki. Akşam olmadan bitecek, dönecektim. Ama olmadı dönemedim. Oyun olmadığını anladığımda anneydim, bu nasıl yazgı anne? Birden büyüdüm ben. Bir mevsim eksik hayatımda, baharım olmadı. Pas geçtim gençliğimi, genç olmak nasıldır bilemedim hiçbir zaman. Ne sevenim oldu ne de ben sevdim. Sevmek yakışmaz mıydı? Benim yüreğim yok muydu anne? Çocukluğumdan hatırladığımsa, Elimde bir kuru ekmek, Sırtımda uzun bir entari, Ve yalın ayak, gübre yığınında oynadığım mutlu günlerimdir. Ne kokuya aldırmışımdır, Nede toza toprağa. Ne ekmeğime karasinekler üşüştüğünde, Ne de ayağımı eşek arısı soktuğunda ağladım. Fakirdik, Paramız yoktu ama sıcacık koynun vardı dünyaya bedel. Kış çetin geçtiğinde, Odunumuz biter üşürdük, Unumuz biter arpa ezerdik, İneğimiz için geven kökü sökmeye gittiğimizde, Çorapsız lastiklerimin içine karlar dolardı ağlamazdım. Kızardın, söverdin, Hırsını alamaz döverdin ağlamazdım. Ne bir kere akide şekeri istedim, Ne de kel kafalı yapma bebek. Büyümek istedim bir tek. Uzun saçlarım, sürmeli gözlerim olsun, Komşu oğlu, baksın istedim arkamdan. Âşık olsun gözlerime, Ve aşkından delirip kalp yapsın söğüt ağacının göğsüne. Ve bir ok saplasın kalbin ortasına, Ağacın gövdesini yırtıp karşıya geçen. Kısmet değilmiş, olmadı… Olmadı, ama ağlamadım. Beni daha on dördümde, O amcaya verdin diye ağladım anne! Ne çabuk büyüdüm bir bilsen. Ne çabuk geçti yıllar. Nasılda on beşimde kırkıma merdiven dayadım? El evinde anne, Ne doğru düzgün yemek yapa bildim, ne de düzgün bir iş. Hamur bile yoğuramadım. Ya cıvık oldu, ya katı. İlk zamanlar direndim, göze girmek için. Çocukluk işte. Yırtındım, didindim, olmadı. Alıştım horlanmaya, dövülmeye, sövülmeye. Ve şimdi, Erkenden tarla yolundayım. Erken kalkmak önemli değil de, Yol uzun, elim dolu, karnım burnumda. Gitmiyor bacaklarım. Cılız bedenim, göbeğimi çekmekten aciz. Yorgun kemiklerim sızım sızım. Tarlaya kestirme yol nerdendir anne? Kahrolası sancılarım başladı, Suyum yürüdü bacaklarımdan, korkuyorum anne nerdesin? Sonra, bağırdım avaz avaz, kimse yok. Sövdüm, sövdüm …… Ana avrat, Ve Tanrı şahidim, Bin kere yırttı gök kubbeyi avazım. Tırnaklarımla kazdım kuru toprağı. Onca acıya inat ağlamadım. Ama; Bebeğimi bir piç gibi yol ortasında doğurdum ya, Ve adam gibi bir adamdan, Bir kızım olmadı ya, İşte buna ağladım anne! Hayati Dede |
O da ata bindiğim içindi,
Gelin olduğum için değil.
ben burda bitmiştim..gerisini hatırlamıyorum :)