FERHATLAR AĞLATIYOR ŞİRİN'İ
Takvimlerin yaprağı bugün hüzün kokuyor,
Sümbüller ıtırını sevdasızca dokuyor, Mahirler sözlerini alevsizce okuyor, Nehirler deryalara getiriyor irini, Ferhatlar durmaksızın ağlatıyor Şirin’i. Eski aşklar tarumar, yollarım kırık dökük, Güllerim kan ağlıyor, bülbülün boynu bükük, Bağlarım tütmez oldu, kana bulandı keklik, Canlarım çağlatıyor yalan yere yemini, Ferhatlar durmaksızın ağlatıyor Şirin’i. Kor yüklü gözdelerim bugün isyankâr oldu, Titreyen yüreklerde bütün arzular soldu, Âlemin heybesine acı hüsranlar doldu, Canlarım yüreğine dermiyor yasemini, Ferhatlar durmaksızın ağlatıyor Şirin’i. Sazların mızrabında uyanmaz nur şafaklar, Devamlı kasvetlerle süzülüyor yanaklar, Cana sevda getirmez, ateş gibi dudaklar, Zamanın âşıkları şahlandırıyor kini, Ferhatlar durmaksızın ağlatıyor Şirin’i. Pervane kederinden yavaş yavaş soluyor, Boşalan hislerine sık sık hicran doluyor, Kalbinden neşe gitti, onda korlar kalıyor, Mecliste uyanmıyor güftelerin derini, Ferhatlar durmaksızın ağlatıyor Şirin’i. |