İÇİM-DIŞIM SÜKÛT
-1-
Gülümsüyor falcı kadın.. Her yanında kuşlar uçuşuyormuş fincanımın.. Meğer ne çok haber getirirlermiş. Bilmezler; ’Kara haber tez yayılır’; Fallar da bu dedikoduya ortaklık edermiş.. -----------------&------------------------- Bütün gözler içerime ağlamakta; Ve bütün güller yüreğime kanamaktayken.. Hangi kabaran fincan tasvir eder ruhumu? Çölde olmaz ya bu med-cezirler Elbet taşacak yüreğim.. -2- Kabre yağmur duası gibi artık; Gönlüme huzur duam.. Ancak dudaklarımda açar tebessüm; İçim harap. Doğan her yeni gün azap tazelemekte.. Miadı hiç dolmuyor, Her gün yenilenen acılarımın.. Taze taze içime çekiyorum hepsini.. -3- Gözlerim sana dalmış anne, Avuçlarım göğe.. Yakarıyorum, beni duasız bırakma diye.. Yüreğim Rabbine lâl olmuş, Sözlerim sana.. Bağıra bağıra susuyorum anne.. Kulakları sağır ediyor sessizliğim.. Çığlıklarımla kaçışır korkularım. Yakar geçer nefesimi, Kana kana içtiğim umut.. Sözün bittiği yerdeyim anne. Önüm-arkam Sağım-solum İçim-dışım sükût... |
Avuçlarım göğe..
Yakarıyorum, beni duasız bırakma diye..
Yüreğim Rabbine lâl olmuş,
Sözlerim sana..
Bağıra bağıra susuyorum anne..
Kulakları sağır ediyor sessizliğim..
Çığlıklarımla kaçışır korkularım.
Yakar geçer nefesimi,
Kana kana içtiğim umut..
Sözün bittiği yerdeyim anne.
Önüm-arkam
Sağım-solum
İçim-dışım sükût..."
İnleyen bir yüreğin tasviri,
Yer yer teşbih, mübalağa, istihfam sanatları kullanılmış
Edebiyatımıza hüzün şairleri gerek
Selam sana ey hüzün şairi