Sesleniş
Ve yine gece yarısı
Yine esen soğuk bir rüzgâr Kara, geceye mi yakışır gözlerine mi Neden uyandırırsın en güzel düşlerimi ey mehtap Sen mi yalansın gündüz mü yalan Otur yakamozlarınla uğraş Her dalgaya bir tane çiz, oyalan Bırak şu gönlümü gömülsün en derin uykusuna Koparsın nefeslerle ipini Tutma ellerimi, ellerin yalancı sıcak Bütün ihanetlerini öğrenmiş dünden güneş Neredeyse uyanıp bütün nefretini kusacak En karanlık locadır uyku, en kuytu yerde İlk kaçılacak yer unutup her şeyi Tek can simidi hayal denizindeki çırpınışların Katili olma ne olur Sarıldığım bedensiz uykularımın Ben ki yaşadıklarımın kendisiyim Her tarafımda bir darbenin izi var, acı Okşayayım diyen her meltem bir tokat vurur Bir köşe düşün ıssız, karanlık, nemli bir köşe düşün İşte ruhum hep orada oturur Çiçekler açarmış, bahar gelirmiş Bin bir gece masallarının ilki yaşadığım tek masal Gece yarısı sellerine engel olamamış kirpiklerime sor Bırak gözlerime oturmayı İstediğin rüyayı yaşa sen, istediğin hayra yor Esmesin artık rüzgâr Üşüyorum, titriyorum gönül yalnızlığımdan anlasana Söndür yaktığın bütün mumları Sustur martıları, dalgaları sustur Uzat kolunu, sil sahillere doldurduğun hain kumları Dokunma sakın ruhuma, o yalnızlıklara müptela Umut verme bir zerre ay ışığı olsa bile Hüsran dağlarının hepsindedir izi Bırak uyusun ey mehtap Uyandırma sakın bu kimsesizi Heyhat! Yine gece yarısı Yine esen soğuk bir rüzgâr Yine dün gece yarısı gibi kimsesiz bir deniz İçinde ben Kendi denizimin feneriyim |