Dur! Gitme! Otur şöyle yanıma iki dakika, Öyle mahsun mahsun bakma dayanamam, Bak ne diyeceğim sana, Bunca sene hep çekindim ben, Nice güzellere sevdiğimi söylemekten, Hani öyle bir şey ki bu, Huzur aldım çakır gözlerinden, Hiçbir servet alamaz huzuru, Şimdi sana söylesem içimden geçenleri, Bu devirde böyle aşk yok deyip gidersin, Gitmem deme ben yaşadım gerçeğini, Sayfalar dolusu bir kıza yazmıştım, Ardına bile bakmadan gitti, Ayrıldığımız tek konu aşktı hani, Ben var derdim aşk için nefeste, O aşk denilen bir şey yok derdi, Yaşardı gerçekliğinde kafeste, Onun gözünde her şey maddi, Yalandı her şey sevgi bile, Ne olur dinle beni, Bir şey istemiyorum bu hayattan, Bırakıp gitme beni etme bana naz, Tek dilediğim var güzel kız, Çakır gözlerinde soluklansam biraz.
Anlaşıldı sende inanmıyorsun aşka, Hele ilk görüşte olmaz diyor yüreğin, Gözlerini diktiğin o an var ya, Hücrelerime kadar nasıl titremiştim. Suya düşen yavru bir kuş gibiydim. Doğru gençsin, güzelsin hani, Kimbilir sen neler gördün yaşadın, Gökyüzünden izlersin benim gibisini, Ne hâkimler, avukatlar istedi de varmadın. Allahaşkına onlar müptelası bedenin, Ben ruhuna zincirlemişim ruhumu, Tutku işlemiş gözlerime, aşk kokar nefesim. Belki sana çok yabancıdır bu duygu, Bak birlikte öğrenebiliriz Acılara birlikte karşı koyabiliriz, Katlar, yatlar, zenginlik, şan şöhret, İstediğin ne varsa hepsi senin olsun, Aşkımı anlatsın sana bak şu kırık saz, Ne olur çok görme beni, Çakır gözlerinde soluklansam biraz.
Aşkı istemek aslında çok şey, Durmaz artık zamanda istesen de, Aşk el kadar hasırın üstünde, İnsanlar değişti, zaman gibi, Ben aşka müptelayım işte, Ben kara sevdaların esiri, Neyime gerek senin gibisi, Sen en iyisi git, zaten kalmayacaksın. Senin aşklarının mevsimi de vardır, Belki de kızar diye korkarsın kış aşkın, Yeni aşklara yelken açacaksın bak geliyor yaz, Bari bir çay içimlik daha kal yanımda, Çakır gözlerinde soluklansam biraz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sen en iyisi git, zaten kalmayacaksın. Senin aşklarının mevsimi de vardır, Belki de kızar diye korkarsın kış aşkın, Yeni aşklara yelken açacaksın bak geliyor yaz, Bari bir çay içimlik daha kal yanımda, Çakır gözlerinde soluklansam biraz...
NİHAYET ÖZLEDİĞİMİ BİTİRMİŞ DEĞERLİ DOST YÜREK. BİR GELMİŞ, PİR GELMİŞ İYİKİ DE GELMİŞ,YAŞAMIN GERÇEKLERİNDEN ALINMIŞ HARİKA DİZELER,TEMA RESMİDE ÇOK YAKIŞMIŞ DİZELERE VE BEN İLKKEZ YORUMUNUZU DİNLİYORUM CANDAN TEBRİK EDİYORUM YÜREĞİNİZE NEFESİNİZE SAĞLIK.BAŞARILARINIZN DEVAMI DİLEKLERİMLE SELAM SAYGILAR.
Nasılsa ne yazsak sonu hüzne çıkar. Mutluluklarımız hüzünlerden oluşma bir darağacına asılır seher vakitlerinde. Mutluluğun göz yummasını bekliyoruz saat acının eşiğine yürümekte. Yürünecek yollardan eksiltiyoruz adımlarımızı. Yazacak kadar soluk dolduruyoruz heybemize... Nerden başlamalı ki? Hayat ortak sıfatlar eklemiş miydi isimlerin yanına? Acıdan kaç tür olurdu usta? Giden mi gitmekten şikâyetçi olurdu yoksa kalanın mıydı suç? Hanginin ayakları sürçmüştü mutluluğa? Kalana kalmak yakışıyor da gidende gitmek niye iğreti duruyordu? Yakasına iğnelenmiş hüzünlerden bir düş arıyordu kendine. Öyle bir düş olmalıydı ki silkip atmalıydı tüm heceleri. Aşk yıkılmalıydı karşısında susmayan ama bir türlü de tarif bulmayan üç hece yerinden saymalıydı onun düşünde. Sevda gömülmeliydi kanlı kuyulara. Yar her yaranın acıtanı olduğunda dile gelirdi ya satırlarda yar mutluluğun tezadı mıydı ki usta? Niyetim yakmaktı acılarımı… Yangından bir kıvılcım sıçradı. Ben de tutuştum. Acıya sürgün yaşamlarım oldu benim yıllar süren. Hayattan gizlice çalıp sevinç sanrılarını bölüşürken Yar'la... Ahhh aslında bilememişim ömrümden çaldığımı. Şimdi koşuyorum otobüslere yetişmek için. Sabıkalı yüzümü ve yorgun bakışlarımı saklayarak "HEP GECİKEN BİRİ KENDİNE YETİŞEMEZ " .. diyor durakta bilet satan yaşlı adam. Topla valizini ve anılarını usulca çek git buradan. Acı her yerde acı. Geldiğin yerden geri dön kendine. Denizlerde yıka yaralarını. Asi ırmaklar kırbaçlasın tenini. Ve çaldıklarını geri ver yürüdüğün gecelere. Yar sevmek YAR'dan düşmektir. Seveceksen Yâr’i acıyı da al koynuna Yar dikenli yolların ayrımında beklerdi demek ki. Renk yüzü bilmemiş kara bir kalemdim oysa. Başkalarına nasıl verebilirdim renkli mutluklar. Ben ki derme çatma iki sözcükten ibaret biliyordum dünyamı. Yar ne çok dil bilirmiş sensizliğim. Ne çok harf sığarmış yamalı defterime. Adından başlarmış hüznün yol tarifi. Kekeme kalırmış ardından söylediğim tüm ezgiler. Oysa şimdi sus ya da konuş ne fark eder ki? Sesinin kulağıma çarpan tınısı fersahlarca uzakmış düş limanlarımdan. Bilemedim... Yine yanılgının köşesine vurdum uslanmaz başımı. Aynı sonları karalıyorum yine. Aynı ismin üzerine çizikler atıyorum. Geçiyorum ömür denilen uçurumdan. Ellerim ceplerimde düşersem bir daha kalkmıycam. Satır aralarına mim düşüyorum saklı dünyamdan. Satır aram dolu. Satırlar ağlamaktı. Gel desem gelmez bir hayalin durağındayım. Azad et beni hayat yoksa mahkûmluğum hırçınlığıyla tüm aşk dizelerini parçalayacak.. Sana olan tutsaklığımdan aşıramadım umutlu cümlelerimi. Sesine yakın bir nota bulamadım türkülerimde... Detone olmuş birşarkı sözlerİnın anlamsız cümleleri kaldı dilimde. Geri dönüyorum on adımla sınırlı duvar aralıklı yürüyüşlerime… İçimde yüzünden kalma belkilerle. "HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR" ...diyor yaşlı duvar... Bak kız kulesi yerli yerinde. Ve martılar hala çok seviyorlar simit yemeyi. Aşk barutu ıslatan yağmurdur Taksim meydanında. Bak! Seni bekliyor İstanbul’un sevgi tepeleri… Yanarak öğrendiğin yangınların adıyla tutuştur acılarını. Peşinden koştuğun otobüsler bekliyor seni..(s)aklandığın duraklarda... Seyirsiz yolların seyyahlığında atıyorum adımlarımı. Hayat kapımın musallaya bakan yüzünü hüzünler dolduruyor. Diline lisansızlık gömüyorum aşk başka hiçbir şey seni sen yapmaya yetmiyor. Kız kulesi bile anlamıyor halimden. Susmayı marifet bilmiş yanlarımı destekliyorum her seher vakti. Şimdi gece yarılandı. Sabaha çok değil artık. Yine hüzünler öldüreceğiz aşkmeydanlarınd a. Yine musallaya dizeceğiz mahlasları. Acıları avuçlayacağız parmaklarımızla . Bilindik mevsimlerden yürüyeceğiz yine hazana. Dikenli tellerde kalan harflerden tırnak arasına hece hece düş dizeceğiz. Ve bir gün o en beğendiğimiz şiirin en anlamlı dizesinde ölümlerden ölüm beğeneceğiz... Sarı duvarlar gri kapılar ardında ölümlerden ölüm beğeniyorum. İç büken acılar arşınlanıyor damarlarımda... Zaman kuruyorum şakağıma. Sana gidiyor diye trenler. Düşünmeden geçiyorum turnikeleri. Vurup da cümleleri alnının çatısından... Kendimi Yusuf’un kuyularına atıyorum. Ağzımda tuzlu bir ıslaklık yanı-yorum... Ama incitmeden düşlerimi kuyuma atılan ipi baştan sona tırmanacağım. Bileklerimdeki incelmeğe aldırmadan... İÇİMDEKİ KUYUYA DÜŞ... BEN TUTARIM SENİ... alıntı
¸.•♥*¨¸.•♥*¨¸.•♥*¨¸.•♥*¨ ¸.•♥*¨¸.•♥*¸.•♥*¨¸.•♥*¨
Ah şairim ah... Muhteşemdi. Aşkı hep yaşatın gül yüreğinizde, hep yazın ki mest olalım böylesi güzelliklerle. Sevdaya adanan dizelerle ruh ikizine dem oluştur Bakican şiirleri. Tebriklerim çokça. Yüreğiniz dert görmesin üstadım, saygımla.
Sen en iyisi git, zaten kalmayacaksın.
Senin aşklarının mevsimi de vardır,
Belki de kızar diye korkarsın kış aşkın,
Yeni aşklara yelken açacaksın bak geliyor yaz,
Bari bir çay içimlik daha kal yanımda,
Çakır gözlerinde soluklansam biraz...
NİHAYET
ÖZLEDİĞİMİ BİTİRMİŞ DEĞERLİ DOST YÜREK. BİR GELMİŞ, PİR GELMİŞ İYİKİ DE GELMİŞ,YAŞAMIN GERÇEKLERİNDEN ALINMIŞ HARİKA DİZELER,TEMA RESMİDE ÇOK YAKIŞMIŞ DİZELERE VE BEN İLKKEZ YORUMUNUZU DİNLİYORUM CANDAN TEBRİK EDİYORUM YÜREĞİNİZE NEFESİNİZE SAĞLIK.BAŞARILARINIZN DEVAMI DİLEKLERİMLE SELAM SAYGILAR.