hafifİşte bir yığın ben, bir koltuğun üzerinde eksilmiş eksiltmiş eskimiş Toparlasam ne olacak kendimi Bu çamur şekil almaz artık Dudağımda bir tutam söz ayrılıktan acı aynılıktan hafif Gözümü kulağımı kapadım anlamamak için Ne kırdım ne döktümse Kalsın olduğu yerde Zaman gelip süpürür elbette içlerimizden Ağrılar teninden Ahlar derinden Ağlamalar maziden Gelip durur, durduğun yere Tadı kalmaz şimdiki zamanın Uzat elini aynaya Kalbini yokla Bir bak, bakalım Atıyor mu hala |