(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YALNIZLIK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YALNIZLIK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yalnızlık hüzünle kardeş, hüzün şiire yakışıyor yalnızlığık ise aşka benziyor bazen kimi zaman çok isteniyor kimi zaman kahrediyor çok güzeldi, tebrikler sevgilerimle
Kalbim bir serçenin konduğu Dal kadar ince ve kırılgan Gözlerim nasır tutmuş olsa da Yaklaş korkma aşkımdan Elimdeki sigaranın kokusu yalnızlığımdır Gördüklerimse elimde kalemde Yalnızlığın şarkısını okuyacağım sana Sayfalar dolusu acılar yazsa da Bu okuduğum en güzel şarkıdır İçinde aşkımın maviliği saklıdır
~kıraç~
hediyem olsun.. güzel dizeler okudum kaleminiz daim olsun tebrikler
insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır" der dostoyevski... veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yaldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer.birlikteliğin örttüğü tüm kusurları, ayrılık sergiler.bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir. "ölene kadar" diye söz verilmiştir, ama "ölüm yolunda" başka tercihler belirmiştir.kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına al" diye fısıldar kulağına; haytası ise "klbinin sesini dinle" diye çekiştirir eteğinden... hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar. "ama"yla biter alelade iltifat cümleleri: "sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü", "seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim", "ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim" vs.. vs... sonra gelsin uykusuz geceler...bir türlü karar verememeler...ruhen gidip gelmeler..."hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler... birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar... "aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini inandırmalar...sonrası hep aynı: bekleyenin "hani sonbaharda buluşacaktık. hazan geldi geçti, sen gelmez oldun" sızlanmaları... bekletenin "geliyorum az kaldı" oyalamaları... bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar...terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar...veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler... üzgün görünmeler... bağış dilenmeler "...ama kaçınılmazdı" demeler..."sözünden caydın"yakınmalarını "sen de eski sen değilsin. değişmişsin" diye göğüslemeler... asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler... ve son sahne: terk edenin o mahcup "gönlüm başkasında" itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı: "uğurlar olsun! ben yoluma devam ediyorum". ihanetler böyledir:ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. ondan sonra dur durak yoktur: güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan biçare dervişe döner. artık acılara hapsolmuştur: buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin "ah"ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır. çok ama çok güzeldi sevgili şairim.yürek kaleminizin her zaman ki gibi eşsiz bir yazıta imza atmış tebrik ederim.sevgiyle kalın hoş kalın
Yorgun ruhum damıtır hüzünleri ince ince,
Sevgimdesin inci tanesi harika bir şiirdi..