gel
gel, iki gözüm,murâdım
yaklaş şöyle yanıma,hasbihal edelim
uzak iklimlerden konuşalım senle
havadan sudan değil sadece
maveradan bahsedelim bugün
bütün ikindi güneşi girereken hücremize...

gel, iki gözüm,murâdım
gönül gözüyle bak bir bana
bugün güzel miyim,değil miyim?

gözlerinin içinde bir bebek parlıyor gene
kaderin kaza olduğu anlardayız sanki
içime bir şeyler aşinalık salıyor
sonsuzluğun lebinden huzur dökülüyor.

gel, iki gözüm,murâdım
ereyim sana
ötelereden bahset gene bana
uzun uzun susalım
biraz mevlana okuyalım
ve ben sade kahveni getireyim
gözlüğünün ucundan
gülümse sonra
kitabın arasına iliştir ayracımızı

gel,iki gözüm muradım
ereyim sana
güzel gözlü çocuklarımız olsun
Rabbim güzel mayalar versin gönüllerine
içleri sevgi tutsun
bi kız bi oğlan
sonra,sonra
secdegahımzda çoğalsın alınlarımız
bir parça daha nur çoğalsın
sen Allah de ben amin
dularımız çoğalsın

gel iki gözüm,muradım
ereyim sana
bu handa beraber kaldık madem
yolun ötesine dek
bırakma beni,tut ellerimden

sen,
gecenin ıslaklığını bilirsin
sonbaharın savrukluğunu,yalnızlığını...
sevdiğinin beline sarılmanın
ince belli bir çay bardağına sarılmaktan
daha güzel olduğunu da...

gel şimdi,
ben çağırıyorken gel.
gel, can özüm,murâdım
ki ereyim sana

bu köprüden tek başına geçilmiyor çünkü.

ne hayaldeyim ne rüyada
öyle, gerçek üstü bir arafta
niye bilmiyorum
beklediğim var gibi ,gözlerim yollarda
sen geleceksin dediler diye mi?