GECENİN ÖTEKİ YÜZÜ
hüznün hükmüne açık gözlerim
gökyüzüm çoktan yırtılmış bir dirilişi özlersen eğer ek külünü yeryüzüme dirilmeye hazır yüreğim serin ikindilere pusu kurarken vuruldum esmer bir yüreğe tek satırlık kitaplarda hapis negatif kan arıyorum verdiğin adreste bulamadım kendimi çerçevesiz bir resimden uyanarak bir mezar taşıyla yatıyorum münzevi sözcüklerin kutsiyetiyle sisli bir dokuyla örülmüş portrem anlamsız saat tik-taklarını içiyorum ritmi bozuk kalp ağrılarıyla zamana takılmış nazarboncuğu gözlerim son kozunu oynayan kalemim elleriyle nisan yağmuru getirdi su yaşatır çocuğum asuların kıyısına vurarak kendimi tedavülden kaldırdım ölümü zikir kuyusuna sarkarak kaybolan sesler yükselerek yaşattı sathi rüyayı uykunun parsellenmiş arazisinde suistimal edilmiş düş bahçesi ben geceye uzattım kalbimi gözkapaklarımla gündüzü iterek hiçbir tarih kitabı görmeyecek ölümümün gerçek yüzünü MUSA BİLİK Mart-Ağustos 2007 |
takdire şayan.
saygılarımla,