Yalnızlık Baladları
en az gözlerin kadar derin
siperlerim var benim korkarım çıkamam içinden ölsem ölünmez bir harp bu dönsem dönülmez bilirim mayın tarlalarım var henüz kimsenin girmeye cesaret edemediği tel örgülerim var geçemezsin incitir kalbini duvarlarım var aşamazsın kapalı tüm kapılarım evde yokum giremezsin denizsiz gemilerim güneşsiz bir gökyüzüm var rüzgarım yok rotam yok... sakın gelme kıskanır yalnızlığım olmayan denizlerimde dinmeyen fırtınalarım yutar beni boğulur ölürüm göresi olmayan gözlerim duyası olmayan kulaklarım var üstelik daima yorgun bedenim... bir de atmaya meyilsiz şu kalbim çalışma var bana giden tüm yollarda kimsesizim sessizim ağzı var dili yok biriyim ben sakın gelme diyorum sevme beni kıskanır yalnızlığım sessizliğimde boğulur ölürsün şubat / iki bin on |
dönsem dönülmez bilirim" Bile bile lades. Çelişkilerle dolu, eli kolu bağlayan, karşı konulamaz, vazgeçilemez aşk...