SANDIM
Sensiz viranedir, gönül otağım
Küsüp darılmayan, dil sandım seni Mevsimler sonbahar, kurudu bağım İçimde solmayan gül sandım seni Sevgi tohumunu, ektim çöllere Mah yüzüne yandım, döndüm küllere Gark oldum yağmura, aktım sellere Mutluluğa giden, yol sandım seni Sevgin yüreğimde, yerin çok derin Başıma taç ettim, dolmuyor yerin Dermanım tükendi, var mı haberin Boynuma sarılan kol sandım seni Yazımızı yazan, yazmışsa kara Dört tarafım hüzün, her yanım yara Başa iş gelince, düşersem dara Uzanıp tutacak dal sandım seni Bu yalan dünyada, yaşamdan bezdik Türlü yalanlarla, riyalar yazdık Sevgiye saygıya, hep mezar kazdık Helal sütten emmiş kul sandım seni Mecnuna dönerdin, bari horlama Sevgisiz yüreği, bırak zorlama Hep hüzünler ektin, gönül tarlama Ilgıt, ılgıt esen yel sandım seni IŞIK Yaradanım, derman vermiyor Şaşırdım bu işe, aklım ermiyor Kapatmış perdeyi, beni görmüyor Kara günde tutan el sandım seni Azimet IŞIK 16.02.2011 Saat. 09.29 İSTANBUL Şiirime yorumuyla destek veren Hayrunisa Hanım’a saygım çokça Riyakâr yüzlerde sevgiler yalan Gönüller yaralı ,yürekler talan Tadını en bakir çiçekten alan Dertlerime deva bal sandım seni..gelmeyenvuslat dargınlığım geçti gel barışalım toplanıp topluma yel karışalım eşit koşullardan çel yarışalım ateşinde doğan kül sandım seni...ramazan efe |
UMUT ve DOSTCA