Geceye İnen Yalnızlık
Geceye hüzün iner yıldızlar haza ketum
Süveydanın kaderi siyaha nispet etmek Sükût mahzenlerinde yalnızlığa veda um Işığın kollarında sessiz bir ana yetmek. Yalnızlık üç ayaklı masa gibi içimde Devrildi devrilecek her şey tuz buz olacak Her nefes alev alev her dem ayrı biçimde Senden yadigar kalan çile ne gün dolacak. Gelirsen yalnızlığı çarmıha gerer güneş Huzurun ayak sesi şenlendirir mekânı Gamzendeki ışıltı billûr zamanlara eş Bir tatlı tebessümün aydınlatır her anı. Her sabah günaydınsız güne başlar yalnızlık Gece yatağım yetim ve ellerim mecalsiz Kahvaltı sofrasında dudakta mahzun ıslık Demlik sükût deminde çay bardağımsa dilsiz. Yalnızlık sana dair çalınan mahur beste Söze tutulan ayna karanlığa nikahlı Semaya salınan ses kaybolur yine seste Siyah geceye küskün gece siyahtan ahlı. Yalnızlığı pay etsem kimse dönüp de bakmaz Yüreğe tortu çöker senden uzak demlerde Issız dağ başlarında sular şevk ile akmaz Yalnızlığın acısı gizlenir sitemlerde. Ankara, 20.03.2011 İ.K |
yüreğinize kaleminize sağlık hocam