GONCASINDA SOLAN GÜLCemil MERİÇ’in Aziz hatırasına Söyle, yol bulur muyuz düşmeden tuzaklara ? Dünyanın eşiğinden bakarken uzaklara... Kelimeden merdiven kurarken gönüllere ; Nasıl da vurur ayaz, kıymadığın güllere... Gerçeği görmek için, ama olmak mı gerek ? Ateşe atıyoruz kendimizi bilerek. Saf bir Ramayana’dan düşerken söz incisi ; Seninle aralandı Hint’in kızıl goncası ... Kapılar sürmelenmiş söyle nerden girilir ? Aralanır bir kapı,"Işık Doğudan Gelir". Kimse dönüp bakmıyor almadan kirasını ; Kim sarar ; "Bu Ülke" nin kanayan yarasını ? Kendimi "Jurnal" ledim, kimse tınmıyor bile ; Büyük gerçek önünde, olduk ilkel kabile ! Yokluğa düşüyoruz inat edip varlığa ; Geçemedik bir türlü; "Umrandan uygarlığa" Her kadında bitevi; " seni aradım" dedin ; Bilemedik, kaç kulaç senin sevda kemendin ? Arsız kalabalıkta; diz döver kimsesizlik, Çökerken içimize, acı, derin sessizlik... Yalnızlığım bu akşam, düşürürken yadıma ; Kamuslarla yetiştin koşarak imdadıma... Kalmadı aşina yüz, yanar kalbimin içi ! Bu yüzden seviyorum Tunca’yı ve Meriç’i. Hayal iklimlerine, yol alıp düşünceden ; Islanıyorum işte, yağmurlarla inceden... Hayrettin YAZICI |