Dün
görüyorum ki
ikimizde anlamsız öpüşlerle eskitmişiz yüzümüzü... hani yıllar önce kocaman bir kentin dar bir sokağa dönüşeceğini söyleselerdi inanmazdım şimdi inanıyorum ama hele dokunacak kadar yakınken birde... birde bir çocuk vardı yanında yeni yeni yüremeye başladığı her halinden belli ha düştü ha düşecek... bir çocuk, gözleri ne çokta gözlerindi sokak alabildiğine uzuncaydı eski ahşap evlerin bulunduğu ve asla iki aracı taşımazdı aynı anda hani öğrenciyken az dayak da yemedik şu kaldırımlarda... her zaman ki gibi sabaha dağılmış pankartları temizlemeye gelen çöpçüler ve ağza alınmayacak küfürleri... insan değişiyor değil mi zamanla ? tıpkı idealleri gibi demin gözlerine bakarken beni tanımadığın gibi e postallar altında ezilen hayalleri olunca insanın... hani kaç yıl yattığımı saymıyorum bile... inan yadırgamıyorum seni çünkü beni tanımaman çok doğal tıpkı annemin birgün görüşüme geldiğinde tanıyamadığı gibi... ben tanıdım seni ama, tanıdım çünkü hala az biraz sekerekten uzuyorsun... |