ÖL ULAN ARTIK
Emekleyerek geldim bu yolları sana.
Şimdi neden koşar adım ilerliyorum köşe başlarını. Kimsesiz bir çocuk gibi kala kaldım. Öyle muhtacım ki bir yudum sana. Tıka basa doldurmak isterken içime seni. Neden kendimden daha çok kaçıyorum sana. Sen olmak, son olmak gibi birşeymiş. Sen olmak, yolcusuz bir durak gibi kalakalmakmış öylece. Kimselerin uğramadığı şehirlerde. Bir yolcuyu beklemekmiş sen olmak. Sen hiç ben olmadın. Ben olmanın ne demek olduğunu bilemedin. Bir kere bakmadın gözlerimde sana saklı cennetime. Yaktıkça yaktın ulan, su bilmeyen cehenneminde. Sus ! Şimdi seni uğurluyorum içimde. Vakit ayrılığa ramak kala çekiyor gözlerini benden. Son duanı et ve çek git sende. Bir ölü gibi yas tutarım sana. Tek farkın ölenin adresi bellidir. Gidersin toprağına dokunursun. Mezar taşına sarılıp ağlarsın. Ama ben seni nerde bulayım yar. Kaçıncı gece seni öldürüşüm inan bilmiyorum. Acımasızlığın en acımasız olduğu yerdeyim şimdi. Uykusuz gözlerime nöbet tutuyorum. Adını binlerce kez tekrarlıyor dudaklarım. Sen nerdesin yalnızlığıma kefen biçtiren kadın. Siyah eskisi kadar yakışmıyor artık bana. Her şey seninle güzeldi. Seninle anlamı olurdu yaşamın, yaşamanın. Şimdi siyahlara çalındı ömrüm. Yas tutuyorum sana. Durup durup seni özletiyorum özleminle kavrulan yüreğime. Bana sevmeyi öğrettin. Ama sen beni sevmedin. Nasıl bir çelişkidir bu, nasıl bir ızdırap. Bazen bir şarkı oluyorsun dudaklarıma. Bazen bir yumruk gibi seni vuruyorum duvarlara. Öl ulan artık öl bende. Dokuz canlımısın nesin. Bit artık bit bende. Ben alışkınım kaybetmeye. Ama sen öldükçe çoğalıyorsun. Şunuda bil ki. Öldürdüğüm hiç bir sen. Gidişin kadar koymadı bana. Uğurlar olsun Gel yine git. Yeterki gel. Uğurlar olsun. Yolun açık olsun. Gökhan SARI |