Kahve Hatırına
Bir Araya Gelsekte Bir Gün,
Buluşsak Seninle... Köşe Başındaki Nezih Bir Kafede. Tepemizde Loş Bir Işık, Sıcak Bir Sohbet Ve Gülücükler İçerisinde... Uzun Uzun Baksak birbirimize, Hayaller Kursak. Sen Bir Ucuna Gitsen Dünya’nın, Ben Öteki Ucuna. Koşarak Sarılsak, Hazır Sarılmışken Hiç ayrılmasak, Sevda Türküleri Tuttursak Bir Ağızdan. Sen Leyla Olsan Bir Süre, Ben Mecnun, Sen Şirin Olsan, Ben Ferhat. Yeni Bir Destana İmza atsak Yada Ne Mecnun’la Leyla kalsa Ortada, Ne de Şirin’le Ferhat Yanı Başımızda. Dolansa Gelecekte Aşkımız, Bir Asırdan Öteki Asıra. Hayaller Kursak Seninle. Kimsenin Bilmediği, En Ücra Köşelere Gizlenmiş, Bulunamayan Bir Kıtaya Gitme Özlemiyle, El Ele. Bize Dokunmayan Yılan Bin Yaşasa. Gök Yüzünde Bir Yıldızımız Olsa Mesela, Dilekler Tutsak Yıldız Aracılığıyla, Kabul Olsa. Her Gece Koyun Koyuna Yatıp, Uyansak Yan Yana. Bir Roman Yazsak Veya, Sonu Gelmeyen. Yazdıkça Daha çok Yazsak, Okudukça Daha çok Okusak, Bir Karara Varsak da, Gayr-ı Meşru Çocuklarımız Olsa. Biri Erkek, Biri Kız. Öyle Ya Memuru Nereden Bulacaksın, -Kimsenin Bulamadığı Kıtada.- Nikahımızı Kıymaya ? Günün Geç Saatlerine Kadar süren, - Mutluluk Veren. - Hayallerimiz Biterken, Bir Fincan Kahve İkram Etsem Sana... Ve Sen ; Kırk Yıl Sevsen Beni, Bir Fincan Kahve Hatırına... Kaan Can YAVUZ |