Yürü Bozkurt’um Türklük seni bekler
Çıkışlar tutulmuş çaşıtlar pusuda
Gençlik kalkılmaz derin uykuda
Yürü Bozkurt’um Türklük seni bekler

İtlerin boynundan çözülmüş tasmalar
Her geçitte birleşmiş ulur çakallar
Bu yılda sürülememiş köyde tarlalar
Yürü Bozkurt’um beşikte beler balalar

Anlayamayacağın dil ile dolmuş yaylalar
Meydanlara toplanmış diş parlatır yalakalar
Kökenler bozulmuş ıssızlaşmış yaylalar
Yürü Bozkurt’um, yaylada sen bekler halaylar


Gün yol gösterme günüdür Türk evladına
Gün kurulan tuzakların eritilme günüdür
Sadakadan kurtulma bu günler günüdür
Yürü Bozkurt’um şu Türklüğe bir yön ver

Ana dolu çaresiz erler diyarı olmadan
Vatanda işbirlikçiler geleceğe konmadan
Şehitler üstündeki al güller solmadan
Yürü Bozkurt’um, Türk, Türk’ü kırmadan

Dokuz gece, dokuz güne dokuz tuğ dik
Orta Asya’dan Anadolu’ya senle geldik
Seni rehber Mustafa Kemal’i önder bildik
Yürü Bozkurt’um üç hilali devlet bildik

Bırakalım sen ben kavgasını yurtta ocakta
Toplanıp üç hilalin gölgesinde bir safta
Yankılandırıp türkün sedasını her tarafta
Yürü Bozkurt’um, görelim devleti başta