mavi düş kelebeğin gözlerinden düşen yağmur tanecikleri pusulan olsunsensizliği; kırmızı kurdelede finali bitirmek mi gerek cancağızım? cennette sensiz yaşamaktansa cehennemin ateş çukurlarında Azrail"in avuçlarında güller yetiştirmeye yeğler bu gönülcağız............... İstanbul’u ayaz kesen gecenin en dar vaktinde seni düşünmek hicran, siyah hançeriyle yüreğimde kanatarak ayak izlerini bırakıyor bedenim lâl olmuş. özlemle demlenmiş sensizliğimi yudumluyorum dudaklarımı acıtarak. yanı başımda bir avuç mavi düş hüznü giydim öksüz anıları ezen ruhum karanlıkların içinde yuvarlanıyor hicranın yekum ıssızlığına inat ılık bir meltemin ıslak avuçlarımda açan papatya’ydı serzenişlerim düşler umuda gülümseyen sarılığıydı ne sen Leyla’nın Mecnun’u ne de ben Ferhat’ın Şirin"iyim cancağızım hicranın göğüsdeki acıyı emip yarılan mavi halıdaki gümüş pullara astım zamanı geldi bir terzi inceliğiyle yamadım kalbimi. kirpik uçların; bakır renkli bulutlardan toprakla raks eden kristallerdi özlem yanığı tenine değen kelimelerin en yalın halini giydirirken senli cümlelere dudaklarım, hicranın çöl sıcağında yavaş yavaş eriyor bir demet gülüşlerini astım odamın duvarına solan hüsnüyusuflar umutla yeşerecek sarıpapatyalar İstanbulumu sararken mavi düş kelebeğin gözlerinden düşen yağmur tanecikleri pusulan olsun cancağızım gülüşlerin Şems"im gece karası gözlerin Ay’ım. gamzen ki ondördüm offf hicranın kara eteğinden topluyorum özlemi sensizliğimi; dudaklarımdan parmaklarıma akıtıp kalemimde tek başıma ağlıyorum ’cancağızım’ diye karanlığın cirit attığı odamda beton yığılarına yaslanıp ölüme kapatıyorum morarmış gözlerimi. hicranın; sen kokan ateşbâz sözcüklerime gel. tuzlu yağmurlarım; kanayan yüreğine tuz basar korkma cancağızım.................................... gordion 11/03/2011 |