BİR GÜL AĞLIYOR
BİR GÜL AĞLIYOR
Bir gül ağlıyor şimdi kendi halinde, Derdi var gönlünün en derin yerinde. Solmuş goncalar dökülmüş yapraklar, Gel eder sinesine kara topraklar. Her dalında dert,her gününde bin ah var, Mevsim hep hazandır görmedi hiç bahar. Yaprağında gözyaşı çiğleri vardı, Kırmızı rengi yüreğindeki nardı. Konmadı bülbüller hiçbir zaman dalına, Kayboldu ümitleri bugünden yarına. Bir gülistanda yaşamaktı tek muradı, Ömrünce hep adım adım onu aradı. Seher yeline hasret yandıkça kavruldu, Esti fırtınalar dört biryana savruldu. Mekan tuttu gönlümün payı tahtın da, Zor olsa da hayat durdu hep ahdın da. Ağlayan güller bulmaz mı hiç gülistan, Hani dalında bülbül?dünya sana zindan.. Dostun mormenekşe,sümbüller şimdi nerde? Adın bile dermandı sevda denilen derde.. Laleler sana meftun karşında boyun bükerdi, Vuslata hasret gönüller sana diller dökerdi.. Arılar kelebekler pervane olurdu etrafında, Yücelerden bir değer taşırdın gönül tahtında. Sen ki güller içinde bulunmaz bir gülistan, Hangi hekim bulsun kanayan yarana derman. Hayat bu acımaz gülerli de vurur can evinden, Yürekler yakar, kanlar akıtır ciğerinden. Ah gülüm, vah Gülüm revamıdır bu hayat sana, Bir ben-i adem var mı şimdi dostluktan yana? Rıza göster de dertlerine derman olayım, Vuslatsız sevdalarda kendime yoldaş bulayım. Oturup ağlaşırız uzun gecelerin karanlığında, Sana zararım olmaz bir hali perişan olsam da yanında. Cengiz.(SERDARI GÖNÜL) |