GÜLEN ADAMYeni, tanımıştım, yarı kır saçların, altında bir sır olduğu, kısık, siyah gözlerinden okunuyordu, daha merhaba demeden, tanıdığım adamın. Gülmeye,başladı adam birden, şaşırmıştım kızdım,kim bu dedim kendime, daha adını sormadan,gülerek attı kendini yeniden. Sonra ciddileşti birden, şaşırmıştım, adam, meraklı yüzüme baktı, kusara bakma,benim et yemem lazım bu gün dedi, ben mutluluğu, ancak gülersem bulurum dedi, aldığım nefesi bile gülerek soluduğunu söyledi, başladı, kahkaha atarak yeniden gülmeye adam. Gülerken ben sandım,kayalıklarda keklikler öterdi, çıkardığı sesler, yankılanır da ona benzerdi, adam,birden attı kendini yerlere, başladı, kahkaha ile gülmeye. Mümkün değildi, onu durdurmak, ben de başladım, ona eşlik etmeye, onun gibi,ben de krizlere girdim, bir koro oluşturduk, başladık gülmeye. Ama olamazdı, bu kadarı da çok fazla, zar zor, tuttum kendimi, astım suratımı, dedim kimsin be adam, adam bana baktı, gülerek dedi ki, bu gün benim, gülme günüm şaşırma, kızma, ben hep böyleyim, ama aslını sor bana. dedi, ve gülmeye başladı yeniden o adam. Sonra durakladı, buz kesti gülen yüzü birden, sanki az önce, gülen o adam değildi, başladı anlatmaya bir şeyler, benim, ne çoluk ne çocuğum var, sadece, yalnızlık ağlatır beni dedi kulağıma eğildi, o gülen, kahkaha atan adam. Arkasından yine kahkaha, Yine, keklik gibi şakıyordu o gülen adam. Düşündüm kim bilir ne derdi vardı, yoksa, bir adam bu kadar nasıl gülerdi, nasıl, yerlere kendini atıp,böyle kahkaha atardı, kendi kendime, sorular sordum cevap aradım, dedim belli ki, onu güldüren bir derdi vardı. dedim kendi sorularıma cevap aradım. Anlamıştı sanki, ben dedi, gülerek başladı anlatmaya, zalim, bir kadını sevmiştim, o çok güzeldi, Bir gece, eve işten erken döndüm, Bir de ne gördüm, evde bir yabancı, hem de, bilir ‘misin nerede o yabancı, kendi, yatağımda yatmış eşimle sevişendi, dedi, üzgün,üzgün ağlamaklı. İşte dedi gülerek, ben kendime söz verdim, o günden sonra, hayat boyu gülmeye, gülerek onu,o anı unutmaya, dedi o adam, ve başladı tekrar gülmeye, kahkaha atarak,o yerlere serildi. Bir alman dedi, dikkatini çekmiş gülüşümün, yaklaştı,oturdu yanıma, haydi dedi, sana on bin mark aylık, gidelim, beraber alamana, sen hem gül, hem unut karını, al, benden markını aylığını, görsünler dedi,bir adam nasıl gülermiş her Alman. Gül, keklik gibi sesler çıkaran, çıkardığı sesleri, kayalıkta yankılanan, gül, durma hep gül, hiç değilse gülerek,yaşa ondan sonraki her gününü unut o kötü gününü, yaşa gülerek her gününü, gül ki, açsın gönüllerde lale sümbül, başkaları, sana bakıp,bakıp kim bu deseler de, aldırma sen onlara, yine gül, çünkü, gülmek yakışıyor o yüzüne gül. . |
güzel bir anlatımdı..
tebrikler..
(küçük bir not: resim şiiri okumama uzun süre engel oldu. okurken de dikkatimi dağıttı. affına sığınarak söyleyeyim dedim.)