Yufkaya katıkdı somunum.
Hala hatırımdadır.
Yaz gecelerinde, yaktığımız idare lambaları. Ne günlerdi o eski günler. Hele sırtımda köfün ile taşıdığım üzümler, Ne güzeldi. Üzüm taşırdım çocukken, yer beller taş taşırdım. Zorlanırdım ama of demezdim ben. Naz yapamazdım kimselere, Hala hatırımdadır o çocukluktaki günler. O günleri unutmak mümkün değil, Çünkü onlar en güzel yıllar. En güzel günler. Hala hatırımdadır. Bağ bozumundaki okula gittiğim günler. Ak yakalı, yamalı önlükle okula gittiğim yıllar. Hala hatırımdadır. Kör idare lambası önünde ders çalışırken çektiklerim. Ve sabahın köründe korka, korka, Yürüdüğüm okul yollarım. Şimdi birer, birer gözlerimdeler. Ne güzeldi o günler. Hala hatırımdadır. Yalın ayak yürüdüğüm, taşlı yokuşlar. Ve okulda üç kuruş harçlığım olsun diye topladığım, Üstümü başımı siyaha boyayan karadutlar. Hala hatırımdadır. Onlardı bembeyaz gömleğimi boyayanlar. Unutulmaz günlerimdir, Unutulmazdır onlar. Fakir ama mutlu olduğum yıllar. Hala hatırımdadır. Ayağımda yarı yırtık yürüdüğüm o kara lastikler. Nasıl giderdim onunla bilmem. İskarpin derdim de, pahalı diye alan olmazlardı. Eskiden okul günlerimde… Hala hatırımdadır onlar, Hele. Sırtımda taşıdığım o içi üzüm sepetleri, Nar dolu ayva dolu sepetleri. Hatırlarım. Ne güzeldi o pazara çıkardığım kara üzümler, Ayvalar narlar. Hala hatırımdadır. En güzel oyuncağım olan telden yaptığım arabam. Çok kez onu da bulamazdım ya. Olsa da işten oynamaya zaman bulamazdım. Hala hatırımdadır o zamanlar. Bahçelerde taşlar toplayıp ağır yükte çalışmam. Yeri gelirdi o eski çocukluk günlerimde, Taşlar taşırdım taşlardım küçücük belimde. Nasıl ağırdı onlar. Hala hatırımdadır. Sabun için ezdiğim monza yaprakları. Hatırlarım. Makine yerine vururdu, anam çamaşıra taşa tokmağı. Hala hatırımdadır onlar. Anamın çamaşıra kattığı kil denen toprakları vardı. Temiz ederdi esbabı. Ne günler gördük geçirdik eskiden, Yine de memnunduk, şikayet etmezdik, halimizden... Hala, hatırımdadır. Yüz para harçlığa nasıl takla attığım. Onunla, ne çok boyalı şekerler alırdım eniştenin dükkanından. Hala, hatırlarımdadır. Yufkaya sıcacık somun sardığım. İçinde bir de tereyağı varsa şayet, Yerken sevincimden dört takla attığım. Ne güzel yıllardı onlar. Hala hatırımdadır., İşte o çok gerilerde kalmış zamanlar. Yüreğimi sızlatır güzel olsa da geçmişim. Gözlerim dolar, her geçmişimi anışımda. Hala hatırımdadır. Güçtü yaşam. Yoktu da bol, bol harcamalar. Hala aklımda’ da, gözlerimi yaşartır geçmişte olanlar. Yine de güzeldi o yıllar. İşte o günleri düşünürüm yine ben. Düşünürüm de üzülürüm. Şaşarım bu günün gençliğine. Cebinde parası, altında arabası var şükretmez haline. Neden. Kahreder yaşadığı gününe, Kulak vermez o hiç, ne dediğine. Atar tutar atasına bizlere. Demez onlar… Biz nasıl geldik bu günlere. A.Yüksel Şanlı er |
Sırtımda köfün ile, üzüm taş taşıdığım sıcak yaz,
Zorlanırdım, edemezdim yine de kimselere naz,
Hala hatırımda, o günleri unutmak mümkün değil. tebrikler üstat saygılarımla Hasan Öztürk