SAKSAĞAN VE YUVASIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın her sabah otobus beklediğim durağın karşısında bir ağaç var ve dalında da saksağan yuvası.her bahar yuvasını onarır cücüklerini büyütür bende hep takip ederdim.geçenlerde belediyeden bir ekip ağacı kesmiş,bir kaç gün geçmedi saksağanı araba ezmiş.çok üzüldüm.bir üstüne üstlük yaoldan geçen erişkin bir çocuk ölmüş saksağanı tekmeliyordu.yorom size kalmış.düşündüm durdum.....
Koca şehrin sokağında,
Bir agacın dalında, Çer çöp ile çatmıştı, Derme çatma bir yuva yapmıştı. Belediyeden ekipler, Sabah ın erken vakti o sokağa geldiler, O ağacın dalını balta ile kestiler , yuvasının yerinde yelleri estirdiler, saksağını üzdüler, yuvasını bozdular, çalılardan ilmek ilmek ördüğü , yuvasını düğüm düğüm çözdüler… Daha mevsim kış idi, Kar boran düşmüş idi, Bir kırıntı ekmeğe gözleri düşmüş idi, Kanadını süzerek,uzattı gagasını, Bir ürperti sezerek bitirdi son dansını, Saksağanı vurdular,kanadını kırdılar.. Küçücük yüreğine acıları koydular. Hoyrat uzanan eller, O narin bedenini lime lime ettiler, Buda yetmezmiş gibi birde tepik attılar.. Saksağanı ezdiler, Bir şey olmamış gibi salınarak gezdiler…. |
Duyarlı yürek sesinden yüreğe işleyen bir şiirdi.
Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.