Kelebeklerime...
"Bu gece bir şiir yaz" diye
Fısıldadı kulağıma Eros, "Hiç beklemediğin bir anda kıçına batan Okumu anlatsın..." Üşüyorum... Ruhum üşüyor... Bedenim titremiyor artık ama Ruhum zangırdıyor... İçimde Bir şeyler kırılıyor... Anlamlandıramadığım şeyler yüzünden kulaklarımı tıkayıp Erosa sırt çeviriyorum... Okun battığı yerde değil ama Etki ettiği yerde derin bir acı... Acının varlığını İnkar ediyorum... Ölen kelebeklerimi Görmezlikten geliyorum... Odam Şiir, Gönlüm Kelebek mezarlığı... Yalancı bahara aldanmış Çiçekli dallarım var yine... Yani daha doğrusu; Bir zamanlar çiçeklenmiş, Çiçekleri düşüp kelebeklerimin üzerini örtmüş, Kendileri çırılçıplak kalmış Dallarım var yine... Dallarım gibi çırılçıplak Yalnızlığım var yine... Gözlerimden dışarı değil içeri akan Gözyaşlarım var yine... Ve bir de Erosu dinleyip yazdığım şu şiir, Hayallerimin suyunda yıkadığım Kelimelerim var... Kelebeklerimin cenaze törenini taçlandırsın diye yazılmış Lanet olası Üç-beş satırım var!.. |