Kaldırımlar emzirmez, kimsesiz bebekleri Sağır gibi de duymaz, yükselen ıngaları Akşam sefası gibi, masum morçiçekleri Her gece ezip geçer, şehrin kör mangaları
Seni göğe yükseltmez, yüksek sivri topuklar Kirli rûhun düşmüşken, bir lağım çukuruna Seni ordan çıkarmaz, dolaşan it kopuklar Hiç güvenme onların, çürümüş uçkuruna
Sokaklar bir mezarlık, kaldırımlarsa taşı Kaldırsan her parkeyi, ölü bir umut çıkar Gerçekleşmeden ölen, hayâl denen naâşı Sarhoşlar, gece vakti, hep rakılarla yıkar
Karanlık geçtiğinde, başına çuval gibi Ayağının altından, kayar ıslak parkeler Yalnızlık geçtiğinde, rûhuna halhal gibi Seni kemirir içten, hüzün denen fareler
Yuvana döndüğünde, kapıda bir yalnızlık Seni bekler her akşam, elinde kırık kalbin Yalnızlığın koynunda, ağlarsın yanık yanık İşte şimdi başlıyor, kendinle kanlı harbin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KALDIRIM TAŞLARI /4 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KALDIRIM TAŞLARI /4 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yuvana döndüğünde, kapıda bir yalnızlık Seni bekler her akşam, elinde kırık kalbin Yalnızlığın koynunda, ağlarsın yanık yanık İşte şimdi başlıyor, kendinle kanlı harbin
Çok güzel yazmışsınız yalnızlığın sancılarını bu sancıyı tanımayan yoktur her halde helede bizim gibiler çok çok daha iyi bilirler. Kutlarım filozof İnşallah tez vakitte mutlu olman dileklerimle. Selamlar saygılar...
Seni bekler her akşam, elinde kırık kalbin
Yalnızlığın koynunda, ağlarsın yanık yanık
İşte şimdi başlıyor, kendinle kanlı harbin
Çok güzel yazmışsınız yalnızlığın sancılarını bu sancıyı tanımayan yoktur her halde helede bizim gibiler çok çok daha iyi bilirler. Kutlarım filozof İnşallah tez vakitte mutlu olman dileklerimle. Selamlar saygılar...