KOR GİRMESİN DERMANA
Dili tarumar edip susturdular vicdanı,
Güllerin sofrasında ağlattılar rindanı. Hamal bile çekemez benim ağırlığımı, İblislerim kol gezip, yığdı sağırlığımı. Gönül yıkmış çileyi, getiremez şuleyi, Baharlar boyun büker, açtıramaz laleyi. Nidalar yükselse de anlamsızdı bakışlar, Nehirler terse döndü, boşunaydı akışlar. Kalbin ayarı bozuk, çarpıyor yalanlarla, Dillerim dökülüyor çoğalan isyanlarla. Sevginin saatinde zemberekler boşaldı, Melanetler hızlıca heveslerimi aldı. Gecenin kollarına sadece diken döktü, Mehtabımı şaşırtıp gönle hüzünler çekti. Yıldızların ziyası ruhumu işlemiyor, Kıvılcımlar yaksa da gönlü ateşlemiyor. Ziyan oldu caddeler, ziyan oldu sokaklar, Eyvah rüzgârı esti, beyazlandı şakaklar. Gönlün ışıklarını toplayamadı şehir, Sakiler vakitsizce içiriyordu zehir. Sevdanın çocukları meylediyor İblis’e, Güfte yağarlar hızla karanlığa ve sise. Dağlanan yürekleri zindana çevirdiler, Katranı şahlandırıp cevheri devirdiler. Yağmur gibi yağarak ateşi öldürdüler, Hüzünleri zerk edip, şeytanı güldürdüler. Neyleri ağlattılar, doğmayacak hiç sabah, Bestemi soldurdular, nağme döker mi segâh ? Arzu yüklü geceme cehalet doldurdular, Mehtabın ışığını hoyratça soldurdular. Artık yakamozlarım sevdayla tütmeyecek, Martılarım deryamda öfkesiz ötmeyecek. Sahilin sandalları ateşle yol alacak, Yüreklerde eyvahlar uzun uzun kalacak. Beklemeyin şimdi siz göklerimden himmeti, Âlem hizmet ederken yüklediniz nefreti. Yine de derim, yanın tövbenin kapısında, Ağlayın gönül denen kabenin kapısında Pervâne anlatırken itibar edin ona, Son nefeslerde sık sık kor girmesin dermana. |
Martılarım deryamda öfkesiz ötmeyecek.
güzel beyitlerdi
kutlarım
saygılarımla