Kendine baktığında, camında vitrinlerin Yaşlı bir kadın gibi, yansır çirkin sîretin Bu defa kendinedir, kustuğun o kinlerin Sûretine bakmaya, kalmaz hiç cesâretin
Sokağın ortasında, dursan anadan uryân Yüzüne bakan olmaz, artık ümidini kes! Ardına saklandığın, beden hisârın virân! İçte zamanın zafer, çığlıklarıdır makes
Yıkansan da sokakta, ilkbahar yağmuruyla O rûhun temizlenmez, akmadıkça gözyaşın Dilenci gibi gezme! tamâhın mahmuruyla Bir kuruş dahi vermez, sana kaldırım taşın
Terkettiğin bedende, vardı bir külçe altın Aşk sarrafı olmayan, sahteye tamâh eder Vicdân terazisinde, ölçsem, kaçtır kırâtın? Seni satın alanlar, satarken, eyvâh! eder
Balkabağı değildir, bindiğin her araba İndiğin zaman biter, büyüsü hayâllerin Isırır seni canım! ,Yavrumm!’ gibi ,Merhaba!’ Şaşırıp kalma küfür, şakırsa bülbüllerin
Peşinden koşanlarsa, prensin değil deyyûstur Saklansan da söbeler, seni, yüksek ökçeler Sokaklar âh sokaklar!tel örgüsüz mapûstur Mahkûmlar gibi gönder, Rab’bine dilekçeler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KALDIRIM TAŞLARI / 2 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KALDIRIM TAŞLARI / 2 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Balkabağı değildir, bindiğin her araba İndiğin zaman biter, büyüsü hayâllerin Isırır seni canım! ,Yavrumm!’ gibi ,Merhaba!’ Şaşırıp kalma küfür, şakırsa bülbüllerin
Peşinden koşanlarsa, prensin değil deyyûstur Saklansan da söbeler, seni, yüksek ökçeler Sokaklar âh sokaklar!tel örgüsüz mapûstur Mahkûmlar gibi gönder, Rab’bine dilekçeler BEN BU SATIRLARI ÇOK DEĞİŞİK VE OKUNMASI DEĞER BULUYORUM..ŞİİR BUDUR DİYOR..
Terkettiğin bedende, vardı bir külçe altın Aşk sarrafı olmayan, sahteye tamâh eder Vicdân terazisinde, ölçsem, kaçtır kırâtın? Seni satın alanlar, satarken, eyvâh! eder
Merhaba filozof . şiirlerin yürek burkuyor .Hayatın kaçınılmaz sonu, ne varki bivler yanımızdakilerin, sevdiklerimizin kıymetini bilmiyoruz nezaman kaybediyoruz ozaman değerini anlıyoruz. Diyorum ki keşke herkes birbirinin değerini yaşarken anlasa ne iyi olur değilmi. Ahhh ahhhhhhhhhh demeden başka birşey bulamıyorum. Selamlar Saygılar. Öğretmenim ....
Terkettiğin bedende, vardı bir külçe altın Aşk sarrafı olmayan, sahteye tamâh eder Vicdân terazisinde, ölçsem, kaçtır kırâtın? Seni satın alanlar, satarken, eyvâh! eder ..........Değer bilen ellerde yaşamak tek umudumuz..Kaybedilmeden bilinmeli değerleri yüreklerin... Söylenecek söz bulamıyorum mısralar üzerine.Tebrikler.. Slm ve dua ile..ESRA
İlginize ve merakınıza çok teşekkür ederim. Bazı insanların dış görünüşü çok genç görünse de, iç dünyasında çok yorgun ve yaşlıdır. Burada ,,genç'' bir kişiden bahdediliyor; bu benzetmeyle bir yaşlı / yorgun, merhamet dileyen bir kadın gibi / kadar aciz olduğu kastediliyor.
Bu şiirin kınusundaki kişi, kendi dış güzelliğe bakarak ,,yuvayı'' yıkmak üzeredir. Bu eylemi maddiyatına, güzelliğine ve gençliğine bakıp da yapıyor. Aslında vitrinde kendi geleceğini görüyor; hatta iç dünyasının çirkinliğini...
Üstadım değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Bizi mahveden şeylerden biri hatır meselesi. Keşke insanlar hatırdan dolayı şiir okuyup yorum yapmasalardı. İnsanları hatır psikolojisine düçar etmemek için benim şiirlerimi devamlı okuyanları arada sırada okuyorum. Şiirlerimin objektif değerini görmem adına bu elzemdi. Şiirden anlayan bir bedii zevkiniz var. Şiira yazmak kadar şiirden anlamak da büyük bir sanat ve maharet.
Kendine baktığında, camında vitrinlerin Yaşlı bir kadın gibi, yansır çirkin sîretin Bu defa kendinedir, kustuğun o kinlerin Sûretine bakmaya, kalmaz hiç cesâretin
Sokağın ortasında, dursan anadan uryân Yüzüne bakan olmaz, artık ümidini kes! Ardına saklandığın, beden hisârın virân! İçte zamanın zafer, çığlıklarıdır makes
Yıkansan da sokakta, ilkbahar yağmuruyla O rûhun temizlenmez, akmadıkça gözyaşın Dilenci gibi dolaşma, tamahın mahmuruyla Bir kuruş dahi vermez, sana kaldırım taşın
Terkettiğin bedende, vardı bir külçe altın Aşk sarrafı olmayan, sahteye tamâh eder Vicdân terazisinde, ölçsem, kaçtır kırâtın? Seni satın alanlar, satarken, eyvâh! eder
Balkabağı değildir, bindiğin her araba İndiğin zaman biter, büyüsü hayâllerin Isırır seni canım! ,Yavrumm!’ gibi ,Merhaba!’ Şaşırıp kalma küfür, şakırsa bülbüllerin
Peşinden koşanlarsa, prens değil deyyûstur Saklansan da söbeler, seni, yüksek ökçeler Sokaklar âh sokaklar!tel örgüsüz mapûstur Mahkûmlar gibi gönder, Rab’bine dilekçeler
Soner Çağatay 17 Ocak 2011 / 01:20 / Wuppertal
Soner hocam harikasınız ! Çok güzel, çok etkileyici bir şiir.Mana ve anladım olağanüstü.Sizi canı gönülden kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım...
İndiğin zaman biter, büyüsü hayâllerin
Isırır seni canım! ,Yavrumm!’ gibi ,Merhaba!’
Şaşırıp kalma küfür, şakırsa bülbüllerin
Peşinden koşanlarsa, prensin değil deyyûstur
Saklansan da söbeler, seni, yüksek ökçeler
Sokaklar âh sokaklar!tel örgüsüz mapûstur
Mahkûmlar gibi gönder, Rab’bine dilekçeler
BEN BU SATIRLARI ÇOK DEĞİŞİK VE OKUNMASI DEĞER BULUYORUM..ŞİİR BUDUR DİYOR..