devrik zaman
devrik gün
kılı kırk yaran güneş ısıtmıyor işte yokluğunu ne kırmızıda savruluyor kalem ne mavi damlıyor kanatlarından martıların öylesine bir nefes alış verişi değil adını yutkunmak yangını bitmeyen ellerin heybesinde sakladığı küçük kız çocuğu kadar masum ve en azılı düşlerin arkasında kıvrılan fahişe kadar içtendir yüreği zamanın... mümkün olan herşeyi imkansız kılan zaman harami cephesinde çerçevesi kırılan ay tutsaklığını bitiremeyen memleketlerin amansız ansız apansız inen kor ateşidir özlem... |