ISLAK BEYİTLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Şehrin uçurumundan düşüyorken gözlerim
Islandı beyitlerim çıka geldi güzlerim"
Kopuk yol uçlarında, ararken izlerimi
Orda buldum yaşlarla, bilenen gözlerimi Hayatın törpüsüyle, inceldi bakışlarım Kör bir yürek sesinde. bütün yakarışlarım Yazdıkça satır satır, kalemim kasılıyor Ne zaman canım yansa, gölgeme basılıyor İçimdeki deliyi, özgür bıraktım artık Zamandan bir kayıkla, boşluğa aktım artık Buzdan yanan ateşin, üstünde pişiyorum Tükendikçe tahammül, ben can çekişiyorum İzanım bedenime, hep kayıtsız kalmakta Uykuyu haram edip, gözümden öç almakta Bitimsizdi geceler, nafile şafak attı Siyah bir el dokunup, penceremi kapattı Yolların karanlığı, denizden de derindi Yaşlar bir merdivenle, gözümden yere indi Zamanın saatinde, tik-tak lar yoruluyor Güneşi tadan dilim, acıdan buruluyor Sükûtu yumak yumak, işledikçe ömrüme Sarhoş olmuş rüyalar, giriyorlar emrime Kapatıyorum ben de, çeşm-i min çeşmesini İzliyorum buluttan, yağmurun düşmesini Rüzgârın değmesiyle, dökülen her yaprakta Ayak altında kalan, sonbahar ağlamakta Cama vuran karlardan, sanki ödüm patlıyor Erirken damla damla, yüreğim rahatlıyor Sorguda ki benliğim, olmuş idama mahkum Çile çile yanıyor, başucumda duran mum Ben bu hayat yükünün, yorulmayan hamalı Yırtık gözbebeklerim, ezalarla yamalı Militan hislerime, zincir vurdum elimle Her an burun buruna, yaşıyorum ölümle Yaşam denen pınardan, içtikçe susuyorum Yuttuğum her cümleyi, harflerle kusuyorum Kainat musikisi, ediyorken esiri Bir tablo ki ruhum da, bulunmuyor tefsiri Hicranın ateşinde, yanarak sana geldim Sırısıklam kalbimle, yunarak sana geldim İçimde ki yangın da, aşkla ıslanıyorum Nefsimin kıskacında, böyle uslanıyorum Meltem Çiloğlu München 27.02.2011 |