SESSİZ ÇIĞLIKLAR
Ey bu kentin akşamcıl hayat kadını
Bilmedin ki hiç doğacak sabahlarını Güneşin ne olduğunu sıcaklığını Senin yazın kara tahtaya yazılmıştı Gittiğin meyhanenin masalarında İçki kadehleri dudaklarında Erkeklerin şehvetli bakışlarınla Attığın şuh yalancı kahkalarınla Cilveli edalı nazlarınla İçin de kopan fırtınalarla Kim bilir kaç gece sabahladında Sessiz çığlıklarınla yataklarında Uyanmak istemediğin sabahların da Sevdalıydın karanlık akşamlarında Hasrettin yakamoz pırıltılarına Baharda açan çiçekler rüyalarında Sıcacık bir yuvanın özlemiyle yanarken Geleceğini aldılar senin ellerinden Kahpe bir kurşunu sapladılar yüreğinden Düşürdüler taptaze bir gülü zevklerinden Aldılar ellerinden masum çocuksu gülüşlerini Umutlarını, hayallerini, geleceğini, gençliğini Seni hayatın çıkmazına sürüklediler Kendi zevklerine alemlerine ortak ettiler Sana sevmeyi, sevilmeyi öğretmediler Yüzünün üstüne düştün hep boynunu eğdiler Sende istemez miydin bir sıcacık yuvan olsun İçinde eşin yavruların gülüp coşsun Sevğilerin en güzeli seninle olsun Sabahlarında mutluluklar doğsun Şimdi senin sabahların bir vesika oldu Karakollarda tutuklu hastanelerde raporlu Kollarında jilet,izleri morfin iğneleri doldu Sığaran, içki kadehleri dert ortağın oldu Kaç intaharlar yaşadın hayatında Kaç ölümler uğradı sabahlarında Lanet ettin yaşadığın anlarda Dönülmez hayatın pranğalarında Hadi gel bırak artık sensiz içsinler Kara tahtalarda kadehlerde içkilerini Bu kahpe dünyanın çıkan çivisini Bu masumlar mı ödeyecek bedellerini Berfin Karahan/A.P/2/23/2011/16/20 |
Bilmedin ki hiç doğacak sabahlarını
Güneşin ne olduğunu sıcaklığını
Senin yazın kara tahtaya yazılmıştı
Gittiğin meyhanenin masalarında
İçki kadehleri dudaklarında
Erkeklerin şehvetli bakışlarınla
Attığın şuh yalancı kahkalarınla
...
tebrık ederım guzel bır sıır okudum nıcelerıne
daım olsun kalemınız.