Suskuma Kırılır Sabrımuzaklara yakalanır aniden gözlerim yanar kara bir sevda içimde bakışlarımdan uzak asılır kirpiklerime mazi içten bir ah küle döndürür beni dudaklarımda üşür nefes geriden bakar suretin heyhat çehren bana dönük göğün çerçevesine çakılır soluk bir vuslat renksiz bir mavi süzülür gözlerinden ebemkuşağının manasız bir bakış salınır boşlukta ey ulaşılmazım beni çağırır mısın bulutlara susarım dilim lal beklerim gönlüm aşikar ağırdan bir heyecan içten vurur seni pencereme cesaret alır hislerim ellerim uzanır gecede saklı bir sabaha ey el değmemişim içimde sen sustukça kudurur yüreğim koşmak ister uzaklara yüreğim ince bir kağıttır ucu yanık ve sen kalem olursun yazarken kırılır kelimeler heceler sancılı düşer satırlara yazarım yazarım da yazdıkça seni yaralar kalem hummalı bir bekleyiş okunmamış mektuptur oysa asrın tozlu sandığında bir daha geriye dönemediğim geçmişim gibi açsaydın o kapalı nağmeyi bilirdin çaresizliğimi hatırla gülüm gölgelerde sever güneşsiz her gün ah nasıl bir ağ ördün karanlığında çürüdüğüm zindanın bitmeyen bir şarkıydın dilimde ve yarım kalan bir şiir yüreğimde susma konuş konuş ki inanayım yalan da olsa sözlerine ne olur beni bir bahar geleceğine inandır bu benim sonsuz memnuniyetim olacaktır seni beklerken kumsalda pelikan hüznüyle kanar içimde mavi bir umut düşer keder yollara uzanırım uzanırım da dokunamam hiç bir yerinden aşka... |