fotoğraflarında kaçırdığın dünyaydı yüzyıl
kayalar çarpıyordu deniz
yurduna korsanlar çıkıyordu ağlardan kovalara boşanan bahar müdavimlerine rasladım ada mimozalarında açtım sana saçlarından ömür örgüsü yaptım Merlborn’e geç kalmış bir rötarlı uçak indi sen yüreklerden atlamış bir şövalyeydin tüm içtenliğiyle gazete okumaya çalışan bir roman çocuğu raslardım avlusunda eski çağlarımın yat o halde darma duman şehirlilerin gölgelerine edimsiz senin fotoğraflarında kaçırdığın yüzyıllık bir dünyaydı o sadece yaklaş o zaman ey ölüm kutsanan ilmek ilmek başlığım ben bir lise çocuğuyum amca sinemaya giderken bak bitti harçlığım ruhumda ebedi bir kanca düşerken uçurumlardan bıyıklarım terledi yasladım başımı yoksullara uykusuzdu astronotlar uzayda Sydney’de mola verdi uçağımıza kar yağıyordu sen yağıyordun tane tane topladım akşamlardan kalan sen değilsin sokağımıza dönerken unuttuğum gençliğimdi o sadece cengiz zorluoğlu |