ÇARESİZLİK
Vuruyor herbiri ayrı koldan
Gideceğim yer nere yaradan Ve şimdi ıslatan bir bir avuçlarımı Kokluyor toprağı burnu tıkalı Buhran zamana avuç açmış Eli bol, gönlü ne derse saçmış Sanmaki gözlerine mühürleri Libası al ipek giysileri Özlediğim şimdi hangisi Gönlümün ruhuna toprak mı sereceğim Bu halimi ben kime diyeceğim |