'UFUK' CANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Geçen yaz,bir aile dostumuzu ziyaretimiz sırasında tanıdım Ufuğu. Küçükken geçirdiği bir hastalık nedeniyle ,çocuk saflığında kalmış ama kendisi elli yaşlarında dünya tatlısı bir insan. Tatilden aklımda kalan en güzel hatıra diyebilirim.. Tabii birde arkadaşımın o güzel yemekleri ve mutfağı:)) İsmimi söyleyemedi ve bana Destan ismini o verdi Seni özledim Ufuk’cum... Gözleri deniz mavi, çok derinden bakardı Gönüllere taht kurmuş, sevgi dolu Ufuk can Bir kez baksa yüzüne, kor ateşle yakardı Cennetten koku salan, yüce kulu Ufuk can Sayı saymakla geçer, gece gündüz her anı Şiiri de çok sever, bilmem kimin hayranı Yaşına hiç bakmayın, çocuk kalmış bir yanı Hiç çıkarsız sevmenin, ortak dili Ufuk can Sohbettir tek gayesi, ta balkondan seslenir Yüzüne hüzün düşse, o da hemen hislenir Tek gıdası sevgidir, şevkat ile beslenir Dostluğa uzatılan, zeytin dalı Ufuk can Otuzdokuz derdi de, kırk dedinmi kasardı Hemen bir destek arar, suratını asardı Kulağını okşasan, yaygarayı basardı Bazen çok ciddi olur, bazen sulu Ufuk can Öpmeyide çok sever, hemen gelir sarılır Sen kendini sakınsan, birde küser darılır O boynunu büktümü, akan sular durulur Bastımı bam teline, kapar eli Ufuk can Hiç aklımdan çıkarmı, paytak paytak koşuşu Köpük küpük gülüşü, Ege gibi coşuşu Elbet birgün aşarız, engelleri, yokuşu Bitsin artık bu hasret, bitsin gali Ufuk can Ne olacak Destan’ın, böyle hali Ufuk can Şefika TÜRK 22-02-2011 |
Sevelim bu insanları.
Muhtaçtırlar sevgimize,
Sevelim bu insanları.