KORKUYORUMKorkuyorum... Gökyüzü karardı,yıldızlar uzak,dokunamıyorum. Alabildiğine sert esen bir rüzgarın önündeyim,koşuyorum. Koşuyorum; Göğsümde binlerce bıçak darbesi, İşte bu bıçaklanan, bir yüreğin hikayesi. Korkuyorum... Kirli sakallara rehin verildi yüzüm. Korkuyorum... Bir noktaya bakakaldı iki gözüm. Her zerrede bin nazar, Dokunma bu gün, her anımdan can azar. Kelebek vakti hayat; kısa işte,kısacık. Herkese kapalı,bir sana açık. Korkuyorum... Karanlıklar sanki benle oynaşır, Yıldız böceklerinde telaş, birbiriyle yarışır. Korkuyorum... Hayatın orta yerinde, elsiz kolsuz kalmışım. Sen gül uzatmışsın, ben dikene batmışım. Ömrüm benim dayan biraz... Sık dişini dayan biraz. Korkuyorum... Şimdi nadassız kalan toprağın, Gözlerinde bahar ağlar. Bilir misin sevgili? Her tohum neden toprağı yarar. Ah benim düş yorgunu başım, Ah benim kan bulaşmış aşım. Uzakta! Alabildiğine bir renk var. Görüyorsun değil mi? Sen hüznün rengini biliyorsun değil mi? Geceden arta kalan, Cebimde solan gül tohumları,yazık... Şimdi solan gülüşlerin hesabını kim verecek. Kim sırrı hasret bir aşkın visaline erecek. Hesabım benim,dayan biraz, Visal vaktim geliyorum dur biraz... Korkuyorum... Adımlarım ağırlaştı,kan sızıyor yumruğumdan. Ağaçlar sallanır,gece düşer uçurumdan. Muhasebem benim derin derin hesapta, Giren hesap borçluda,çıkan hesabı sorma. Aldığım nefes yarım,hava bana küser mi? Beklesem on ebabil yükü bana düşer mi? Korkuyorum, Şeytanların sarmaşığına dolandım. Ben vardım lakin bir o kadarda yalandım. Şimdi yalçın dağların, Kayasına yaslanıp seni düşünmek vardı. Göğsümde senden gayrı atan yürek yalandı. Yüreğim dayan biraz, Vurma böyle dayan biraz. Korkuyorum... Anne nerdesin? Oğulcanın kuytularda,soğuk gecelerde kaldı Rüzgardan emdi uykuyu,fırtınalara daldı. Anne nerdesin? Can bulacaktım canın içinde, Ansızın gündüze çalacaktı düşlerim. Oysa, Sonsuzluk bestesinde üflenen son nağmeydim. Annem benim gitme gayrı gel biraz, Ak döşüne şu yavrunu bas biraz. Korkuyorum; Anne nerdesin? Gel hadi yoksa solacak nazlı çiğdemin Şimdi parmaklarımla yazılar yazmak düştü gecenin boşluğuna Ve kurşun sıkmak al karası göğsüne. Hangi bir zaman dayanır ki yürek söyle, Hangi bir zaman anne. Hangi gölge gecede çıkar karşısına insanın. Hangi yıldız hep aynı noktaya düşer durmadan, Hangi yara otuz yılda kapanmaz ki, Hangi sevda son nefeste durulmaz ki. Bir garip oldu işte halet-i ruhiyem Sen aldırma anne, özlemim oldu hediyem. Annem benim; öp alnımdan öp biraz, Geceler bana küskün bir nur olup gel biraz. Korkuyorum... Gökyüzü karardı,yıldızlar uzak,dokunamıyorum. Alabildiğine sert esen bir rüzgarın önündeyim,koşuyorum. Koşuyorum; Göğsümde binlerce bıçak darbesi, İşte bu bıçaklanan, bir yüreğin hikayesi. Engin Badem |
Korkuyorum...
Şimdi nadassız kalan toprağın,
Gözlerinde bahar ağlar.
Bilir misin sevgili?
Her tohum neden toprağı yarar.
Ah benim düş yorgunu başım,
Ah benim kan bulaşmış aşım.
Uzakta!
Alabildiğine bir renk var.
Görüyorsun değil mi?
Sen hüznün rengini biliyorsun değil mi?
Geceden arta kalan,
Cebimde solan gül tohumları,yazık...
Şimdi solan gülüşlerin hesabını kim verecek.
Kim sırrı hasret bir aşkın visaline erecek.
Hesabım benim,dayan biraz,
Visal vaktim geliyorum dur biraz...
*
uzun soluklu bir siirdi .. imgeler tema gayet basarılı ...
tam puan ..